@yagosabuncuoglu Şunu biz yapsak gs, amerika başkanı dahil herkesi devreye sokar, bizimkiler uyuyor aq

Soruşturma No: T.C. İSTANBUL CUMHURİYET BAŞSAVCILIĞI Basın Suçları Soruşturma Bürosu TANIK BEYAN TUTANAĞI İFADE VERENİN * T.C. Kimlik Numarası Adı Soyadı Baba ve Ana Adı Doğum Yeri ve Tarihi Nüfusa Kayıtlı Olduğu Yer Telefon Numarası Mesleği, Ekonomik Durumu İkametgah Adresi İfadenin Alındığı Yer :EBRU GÜRSOY :AHMET ALPTEKİN, BEYHAN :20/01/1980 İSTANBUL KADIKÖY Taniga CMK.nun 53. maddesi gereği dinlenmeden önce gerçeği söylemesinin önemi, gerçeği söylememesi halinde yalan tanıklık suçundan dolayı cezalandırılacağı, doğruyu söyleyeceği hususunda yemin edeceği anlatıldı. Taniga şüpheli ile CMK.nun 45/1. maddesi kapsamında akrabalık bağı varsa tanıklıktan çekinebileceği, CMK.nun 48. maddesi gereğince kendisi veya yakınları aleyhine sorulara cevap vermeyebileceği bildirildi. Tanık, yukarıda bildirilen hususları anladığını, tarafları tanımadığını, tanıklık yapacağını. bildirmekle. CMK 54. maddesine göre yemin edeceği bildirildi. Tanik, CMK 55. maddeye göre "Bildiğimi dosdoğru söyleyeceğime namusum ve vicdanım üzerine yemin ederim" demekle; TANIKTAN SORULDU: Yukarıdaki bilgiler doğrudur ve bana aittir. Ben yaklaşık 2 sene önce Galatasaray Spor Kulübündeki görevimden ayrıldım. Yaklaşık 9 sene bu kulüpte çalıştım. 6 başkan ve 8 yönetim gördüm. Kendim Galatasaray taraftarıyım ve Galatasaray'ın da bütün haklarını her platformda bu yönde savunacağımı söylemek istiyorum. Daha önceleri bana bahsetmiş olduğunuz karaborsacılık faaliyeti kağıt biletler üzerinden yapılmaktaydı. Geçmiş dönemde de karaborsa faaliyetleri vardı. Bu dönemde de halen daha devam etmektedir. Ancak özellikle Galatasaray Spor Kulübünde son 2 sezondur yoğun şekilde karaborsacılık faaliyetleri yapılmaktadır. Bu iş çok yönlü olarak devam etmektedir. Örnek olarak, stadyumun ana nizamiye kısmında güvenlik görevlilerinin stadyum içerisine kriminal ve şaibeli tipleri sokmasından ben bir taraftar olarak ve bizzat bu olayı gördüğüm için çok rahatsızım. Bu konuları daha önceden çeşitli yönetimlerde de dile getirdim. Aslında bu insanlar stadyuma maç izlemek için gelmeyen, karaborsacılık faaliyetleri ile uğraşmak için gelen kişilerdir. Kaldı ki. ben dahi stadyum içerisine girerken personel kartımız. plakamız ve kimliklerimiz dahil incelenmektedir. Spor kulübü içerisinde dönen bu olayları da çoğu kişi bilmesine rağmen işlerini kaybetmemek için susmaktadırlar. Stadyum içerisinde ana nizamiye kısmından geçtikten sonra güvenlik odaları ile birlikte hemen arkasında çeşitli bekleme odaları ile UEFA odası bulunmaktadır. Lig maçlarında genellikle UEFA odası müsait olduğundan karaborsacılık faaliyetleri bu odada gerçekleştirilmektedir. Bu odalara genellikle Alper Narman. Eray Yazgan ve Bora Bahçetepe isimli şahıslar kullanmaktadır. Normalde kulüpte yeri olmayacak şekilde Alper Narman isimli şahsın taraftardan sorumlu direktör olarak atadıklarını öğrendim. Eray ve Bora yönetim kurulu üyesidir. Eray Yazgan aynı zamanda Genel Sekreterdir. Bora ise taraftar derneklerinden sorumlu yöneticidir. Taraftarlar ile bu sebeple sürekli halde iletişime geçmektedirler. Bilet talepleri de bu şahıslara yapılmaktadır. Bu üç şahıs, passolig tarafindan kulübe tanımlanan biletlere tanımlar tanımlanmaz el koymaktadır. Bunu nasıl yaptıklarını açıkçası ben bilmiyorum. Ancak LYAP Ben Sondek bu damar hep ada padresindes doic4+PhGBwrcfperpj mkQfq8 ile erişebilen beyanımın ileri safalarında bu durumu anlatacağım. Kombine departmanından Akman Yengin isimli şahıs ile bilet departmanından Devrim Yazıcı isimli şahıslar da yukarıda ismini belirttiğim üç şahıs ile bağlantılı çalışmaktadır. Nitekim bu şahısların karaborsa ile iştirak ettiğinin en güzel örneklerinden biri Dursun başkan seçildikten sonra çok kısa bir süre içerisinde terfi aldılar ve bilet ve kombine direktörü olarak görev yapmaya başladılar. Bunun anlamı normalde sıradan bir görevli 20-30.000 TL maaş alırken direktörler 175.000-200.000 TL maaş almaktadırlar. Ayriyetten Akman'ın yardımcısı olan Emircan Zaptiye isimli şahıs karaborsacılık faaliyeti için bütün iletişimi sağlamaktadır. Kendisinin de farklı bankalardaki hesaplarının karaborsadan gelen paraların yatırılması için kullandığını duydum. Bu olaylar açığa çıktıktan sonra kendisi birçok banka hesabını kapatmış. Son 2 senedir de kulüpte bu şekilde faaliyet göstermektedir. Bu olaylar çıktıktan sonra Emircan isimli şahsın görev yeri değişti ve sanırım. mağazacılık bölümüne transfer edildiğini duydum. Bu görev yeri değişikliği bile olayın önemli ayrıntılarından biridir. Bu işin amacı da herhangi bir baskında Emircan'ın biletleme bölümünde çalışmadığını göstermek içindir. Genellikle taraftarlar karaborsadan bilet almak istediğinde Emircan'ın hesabında paraların toplandığını ben aracılardan öğrendim. Ancak aracıların kim olduğunu bu aşamada söylemek istemiyorum. Yine stadyum etrafinda karaborsacılık işi ile uğraşan ve bilet arayan birçok taraftardan alınan sıcak yani nakit paranın UEFA odasına getirildiğini ve bu odada toplandığını öğrendim. Umarım kamera kayıtları silinmemiştir. Bilirkişi marifeti ile bu kayıtların da incelenmesi gerekir. Teyit edememem ile birlikte. Ümit Karpuz isimli Dursun Özbek'in şoförü olan şahsın da Dursun başkana gidecek olan parayı kendi hesabına aldığı, bu işlerin de genellikle Dursun başkanın yaşı ve işinin niteliği gereği teknoloji gerektirdiğinden, oğlu olan Gökhan Özbek tarafından yürütüldüğünü duydum. Normalde Ümit abi benim çok yakın dostumdur. Ancak bir Galatasaray taraftarı olarak dönen bu usulsüzlükleri kesinlikle kabul etmemekle birlikte, babam dahi olsa bildiklerimi anlatacağımdan kimsenin şüphesi olmasın istiyorum. Özellikle Avrupa deplasmanlarında örneğin 5.000 kişilik deplasman biletleri direkt olarak kulüp tarafindan Ultraslan'a devredilmektedir. Ultraslan'da bu biletleri karaborsa üzerinden satmaktadır. Çünkü son 2 yıldır ben kulüp ile içli dışlı olmama rağmen deplasman bileti alamadım. Ultraslan tribün lideri olan Yılmaz Tutuş'un Dursun başkan ile çok samimi olduğunu, hatta selamsız şekilde Dursun başkanın odasına girip çıktığını, kendisinin daha önceden cezaevinde yattığını. hatta soyadını da değiştirdiğini biliyorum. Yine bu grupla alakalı diğer şahis "sucu" lakaplı soyismini şuan hatırlayamadığım Cahit isimli şahıstır. Yine medyaya da yansıyan şu hususu anlatmak istiyorum. Dursun başkanın Galatasaray Spor Kulübünde karaborsa faaliyetleri ile ilgili dosyanın açılması durumunda soruşturmayı Alaaddin Arkeı isimli bir şahsa vereceğini ben bizzat Alaaddin Arkeı'nın yakın çevresinden duydum. Bu şahıslar da zaten Galatasaray Kulübü'nün üyeleridir. Dursun başkanın kimlerle iletişime geçtiğini bilmiyorum ancak bu şekilde bir girişimi olduğunu öğrendim. Ancak kendisi bu Savcıya dosyayı atayamayınca bizzat Savcılığa başvurmak durumunda kaldı ve kendisi müşteki olarak ifade verdi. Karaborsa faaliyetleri ile ilgili devam edecek olursak, kulübe biletler passolig üzerinden tanımlandıktan sonra kulüp biletleri satışa çıkarmayıp bir süre bekletmektedir. Tabi ki ben teknik personel olmadığım için olayın teknik alt yapısını bilmiyorum. Ancak biletlerin kulüp tarafindan bekletildiğini ve satışa çıkarılmadığını öğrendim. Yoksa 5 saniye içerisinde biletlerin tükenmesi gibi bir durum takdir edersiniz ki hayatın olağan akışına aykırıdır. Yine bu soruşturmayla ilgisi olduğunu düşündüğüm bir husustan bahsedeceğim, Ahmet Yüce yaşı ve konumu itibari ile Galatasaray spor camiasının çok değer verdiği ve önde gelen kişilerinden olmakla birlikte. Ahmet Yüce'nin oğlu olan Ali Yüce'de numaralı hattı kullanır) Dursun başkanın yönetiminde yönetim kurulu üyesi olarak görev yapmaya başlamıştı. Ahmet ve Ali Yüce isimli şahısların camiada saygınlığının bulunması. nüfuzunun bulunması nedeniyle Dursun başkanın yönetiminde bulunmaları bile yönetimi meşru hale getiriyordu. Bu şahıslar ayrıca Skoda Türkiye'nin de sahipleridir. Ali Yüce yönetim kurulundayken bir dönem geldi ki, bir günde istifa etti. Bu istifanın sebebi de Ali Yüce'nin b yürütülen gayrimeşru işlere şahitlik etmesi ve artık bunu kaldıramaması hatta bir resmi açıklamanın Ali Yüce'nin de imzası varmış gibi kamuoyuna sunulması ancak kendisinin bu imzadan dahi haberi olmamasıdır. Eray ve Alper Narman isimli şahıslar Ahmet Yüce'ye giderek "biz bunu yaptık ama. neden yaptığımızı size söyleyeyim. Galatasaray'ın bilet ve kombinelerden yada çeşitli yerlerden elde ettiği gelirleri bankalar birliği tarafından 450'sinin kesinti yapıldığını, bizde bu kesintinin önüne geçebilmek için öyle bir sistem kurduk ki. bankalat birliğine gitmeden Galatasaray'a kazanç oluşturuyoruz. Bu sebeple böyle bir işe girdik" şeklinde beyanda bulunduklarını öğrendim. Direkt olarak aslında Ahmet Yüce'den icazet istemeye gitmişler. Tabi ki Ahmet Yüce'de bu durumu kabul etmemiş. Ben bu olayı da yine yüz yüze Fatih Altaylı'dan duydum. - CYAP BS budoka hotadas por doiC4+P hGBwrcf p+Hepj mkQfq8= Ali Yüce ve Ahmet Yüce bu konu ile ilgili dinlenebilir. Netice olarak. stadyum çevresinde bulunan ve bilet bulamayan kişiler karaborsacılık yapan kişiler ile iletişime geçerek stadyum önünde nakit parayı yada bu şahısların gösterdiği IBAN bilgilerine parayı gönderdikten sonra içerideki bilet departmanı ile iletişim halinde olan bu şahıslar TC kimlik bilgilerini sisteme tanıtarak maça girmek için kare kodu taraftara gönderdiklerini öğrendim. Yine Eray Yazgan yaklaşık 3 ay önce bir demecinde passolig tarafindan temin edilen biletlerin daha sorunsuz bir şekilde taraftarlarımıza devri için yazılım geliştirdik şeklinde beyanı vardı. Bu beyanını da Savcılık tarafindan incelenebileceğini düşünüyorum. Yazılım geliştiricisinin de bu sistemin bir parçası olduğunu duydum ancak ismini net hatırlamamakla birlikte Ali Nail Uzun isimli Galatasaray Üniversitesinden mezun olan ve yazılım şirketi olan bir şahıs olduğunu öğrendim. Yine bu konuyla ilgili Divan Başkanı olan Aykut Alp Derkan'ın da dinlenmesi gerekir. Kendisi Dursun başkanın çok samimi ve yakın çevresinden biridir. Üyelere ayrılan biletler hariç tüm biletler taraftar dernekleri üzerinden satılmaktadır. Geçen sezon Rams Park'ta oynanan Galatasaray- Fenerbahçe maçında 1900 adet biletin stadyum çevresinde satıldığını öğrendim. Yine banabiletbul.com üzerinden bilet satışı yapılmaktadır. Akman isimli şahsın ofisinde kombine işlemleri için biletler açıldığı anda biletler bu şahıs tarafindan taraftara bitti şeklinde bilgi verilmektedir. Ama hemen dışarıda bekleyen kişiler bu taraftarlara "içeride bizim adamlarımız var. sana kombine ayarlayabiliriz" şeklinde beyanda bulunup taraftarların bu şekilde kombine elde ettiğini biliyorum. Kamuoyunda ben karaborsa faaliyetleri için tweet attıktan sonra Eray Yazgan isimli şahıs beni arayarak "birlikte orta yol bulmak için sizi aradım. birbirimize bir katkıda bulunabilir miyiz, orta yolu bulalım" şeklinde beyanda bulundu. Ben tabi ki şaşkınlıkla karşıladım ve teklifini geri çevirdim. Bu şahıs bana telefonda "sen kişisel hırsların için Galatasaray'ı alet ediyorsun" dedi. Ben bu olaydan çok rahatsız oldum. Yine Dursun başkanın yeğeni olan Serkan Sucu direk olarak Karaköy'de yeni açmış olduğum kafeme gelerek "Ebru bu kişilerle başa çıkamazsın, başına kötü şeyler gelir, daha dükkanını yeni açtın, dükkanına bir zarar verirler, ben seni uyarayım, ben bile seni kurtaramam, sen bu hususları tekrar düşün" şeklinde bir nevi beni baskı altına almaya çalıştı. Aslında Serkan Sucu benim 25 yıllık dostumdur. Buna rağmen beni bu şekilde tehdit etti. Bana bahsetmiş olduğunuz 6284 Sayılı Yasayı anladım ancak herhangi bir uzaklaştırma talebim yoktur. Yine bana bahsetmiş olduğunuz KADES programını da yeni duydum ve telefonuma indireceğim. Tabi ki bana herhangi bir kötülük yapılacaksa, bu kötülüğü de bu ismini saydığım kişiler değil, onların ayakçıları olacaktır. Şunun da bilinmesini istiyorum ki, benim ne Dursun başkana ne de Galatasaray Kulübüne karşı bir husumetim yok. Ben çok iyi bir Galatasaray taraftarıyım. Ancak çalıştığım süre boyunca da her zaman dönen karmaşık ve usulsüz olayları dile getirdiğim için. örtbas etmediğim için ortalığı karıştıran bir kişi olarak lanse edildim. Buna rağmen görevi bıraktıktan sonra da 2 kez şampiyonluk kutlamasında sunuculuk yapmak için davet edildim. Bedelsiz olarak bu organizasyonlarda çalıştım. Başkan ve eşiyle de defalarca kez bir araya geldim. Hiçbir kötü niyetim yoktur. Söylediğim gibi, babam dahi olsa herhangi bir usulsüzlük yapılmış ise, bu durumu açıkça ortaya koymak için elimden gelen her şeyi yaparım. yapmaya da hazırım. Birçok taraftar ve vatandaşımız karaborsa faaliyetleri yüzünden mağduriyet yaşamıştır. Benim tek amacım Galatasaray'ın daha da ileriye gitmesi. Türk futbolu adına olumlu gelişmelerin yaşanması. Her şeyin liyakat ve hukuk çerçevesinde yerine getirilmesidir. Başka da hiçbir amacım yoktur. Gizli herhangi bir gündemim de yoktur. Yukarıda da bahsetmiş olduğum tüm hususlar benim gördüğüm, bildiğim ve bizzat çok yakın dostlarımdan ve kulüp içerisinde bulunan şahıslardan öğrendiklerimdir. Kimseyi şikayet de etmiyorum. Sadece Savcılık huzurunda bildiklerimi anlattım. Konuyla ilgili bildiklerim ve gördüklerim bunlardan ibarettir. SERCAN BAŞ 214985 Cumhuriyet Savcısı e-imzalıdır GÖZDE KÜBRA AKIN 278768 Zabit Katibi e-imzalıdır EBRU GÜRSOY Tanik UYAP Bēṇim Satomindeki bu dokümana hap vatandas yapos ir adresindes doiC4+P hGBwrcf -p+HeFpj mkQfq8-

Kaynak

Fotoğrafta, bir savcılık bürosuna ait, muhtemelen bir tanık beyanı tutanağı görünüyor. Tutanağın başlığı "T.C. İSTANBUL CUMHURİYET BAŞSAVCILIĞI Basın Suçları Soruşturma Bürosu" şeklinde. Tutanağın içeriğinde, "İFADE VERENİN" ve "TANIK BEYAN TUTANAĞI" başlıkları altında, ifade veren kişinin kimlik bilgileri (TC kimlik numarası, adı soyadı, doğum tarihi vs.) ve tanık hakkında bilgiler (akrabalık durumu, meslek, ekonomik durumu vb.) yer alıyor. Ayrıca, tanığa sorulan sorular ve verdiği cevaplar da tutanağa kaydedilmiş. Son kısımda ise, tanıkla ilgili yapılan sorgulamalar ve tanığın cevapları yer alıyor; özellikle Galatasaray Spor Kulübü'ndeki bir takım iddialara ilişkin soruların ve cevapların olduğu görülüyor. Fotoğraftaki metnin, muhtemelen bir spor kulübündeki iddia ve suçlamaların detaylarını ortaya koyan bir ifadenin bir parçası olduğunu söyleyebiliriz. **Bir mizah veya şaka unsuru yok gibi gözüküyor.** Belge, ciddi bir soruşturma kapsamında, olası suç veya iddialara ilişkin resmi bir kayıt.

Fotoğrafta, bir spor kulübünün idari ve finansal işleyişiyle ilgili, olası yolsuzluk ve karaborsa iddialarını içeren bir belge görünüyor. Belge, bir kişinin savunması veya şikayeti gibi gözüküyor ve çeşitli şahısların (kulüp yöneticileri, çalışanları, taraftar temsilcileri vb.) adı geçiyor. Konu, kulüp biletlerinin ve kombinelerin karaborsa yoluyla satışı, yüksek maaşlar alan yetkililer, olası rüşvet ve illegal faaliyetler gibi hususları içeriyor. Ayrıca, belgede bazı kişilerin şikayetçilerle, özellikle de kulübün üst düzey yöneticileriyle yakın ilişkilerinin olduğuna dair iddialar var. Belgenin "joke" (şaka) niteliği, iddia edilen yolsuzluk, karaborsa ve usulsüzlüklerin çok abartılı ve gerçekçi olmayan bir şekilde sunulması ve dramatik bir anlatım tarzından kaynaklanıyor. Bu sunum tarzı, belki de gerçek olaylar temelinde bir kurgu veya edebi bir anlatımın bir parçası olabilir. Ciddi iddiaların, gülünç hale getirilerek, dikkat çekmeye çalışılması amacıyla yapıldığı düşünülüyor. Yani, şaka, bu ciddi konuları esprili bir şekilde ele alarak okuyucunun dikkatini çekmeyi amaçlıyor. Fakat bu, gerçek bir konu olduğu için ciddiyetle ele alınması gereken hususlar olabileceğini de akıldan çıkarmamak gerekir.

Fotoğrafta, bir mahkeme veya savcılık dosyasının bir kısmı yer almaktadır. Belgede, bir Galatasaray taraftarının, stadyum çevresinde bilet satışı yapan kişilerle ilgili şikayetleri ve görüşmeleri yer almaktadır. Biletlerin karaborsa yoluyla satışı ve bu olayda yer alan kişilerle ilgili ifadeler bulunmaktadır. Ayrıca, biletlerin düzenli yollarla satılmadığı ve taraftarlar arasında sorunlara yol açtığına dair beyanlar da mevcuttur. Fotoğraftaki metnin, savcılık tarafından yapılan bir soruşturmanın raporunu veya dosya içeriğini gösterdiği anlaşılmaktadır. Metinde adı geçen kişiler, bilet ticaretiyle ilgili suçları ve konuşmaları hususunda ifade vermişlerdir. **Mizah unsuru**: Bu metin, bir spor kulübü taraftarlarının yaşadığı sorunları ve bu sorunların hukuki süreçte ele alınmasını konu alıyor. Taraftarların bu sorunlarla ilgili savcılığa başvurması, konu hakkında ciddi bir suç soruşturması açılmasını da ima ediyor. Mizah açısından, konunun spor taraftarlığı bağlamında nasıl bir hukuki duruma geldiğini ve bu durumun gerçekçi bir konu olarak ele alındığını vurgulamak mümkün. Özetle, belgede yeralan olayların ciddi bir konu olduğu, mizah yerine hukuki ve idari bir sürecin konusu olduğu anlaşılmaktadır.


Yorumlar

Yemin ederim, bu ifadenin yarısını okuyup uyudum. Gerisi yarına kaldı 😴 (Şaka değil, gerçekten çok uzunmuş.)

Su Su {'$date': '2025-01-11T13:25:19.387Z'}

"UEFA odasında karaborsa" diye bir şey varsa, bu Galatasaray'ın yeni marşı olmalı 🎶😂

Ay Gök Ay Gök {'$date': '2025-01-11T13:25:19.387Z'}

9 senede 6 başkan 8 yönetim görmüş kadın, Türk siyasetinin özeti gibi olmuş 🤣

Ada Ada {'$date': '2025-01-11T13:25:19.386Z'}

Bu kadar belge, bu kadar isim, bu kadar detay... FBI bile kıskanır 😎

Ay Ay {'$date': '2025-01-11T13:25:19.386Z'}

Abi bu ifadeyi okuduktan sonra ben de Galatasaraylı olmayı bıraktım 😂

Gök Deniz Gök Deniz {'$date': '2025-01-11T13:25:19.386Z'}