Latife Hanım'ın, boşanmalarından iki ay sonra Mustafa Kemal Paşa'ya gönderdiği mektubu.
"Ne tarihte, ne de dünyada, benim seninle yaşadığım mes'ud dakikaları hiçbir kadın yaşayamamıştır. Bundan emin ol! Bugün merhamet dilenmek üzere yazmıyorum. Merhamet yoktur... Muhabbet vardır...
Değil mi büyük reisim?
İnsanlar ölür... Râbıtalar zâhiren kırılır... Fakat yüksek hisler... Eserler... Mezarlarda değil... Kalplerde yaşarlar. Onlar ebedîdir.
Büyük Gazi! Yaşa.. Vârol! Canınla, başınla sevdiğin Türk Milleti, senin dinmek bilmeyen menbâ-ı dehândan kana kana içsin. Mefkûren iliklerine kadar işlesin, tamamen onun olsun.
Sensizliği kimsecik tatmasın. Fecîdir..."
E
Kaynak
Fotoğrafta, Mustafa Kemal Atatürk ve yanında başka bir kişi görülüyor. Görünen, Atatürk'ün bir toplantı veya kutlamada olduğu ve bir kadının Atatürk'ün yanında oturduğu bir siyah-beyaz tarihsel fotoğraf. Kadının giyim tarzı, Atatürk'ün dönemindeki kıyafetlere uygun. Fotoğrafın üzerinde herhangi bir açıkça anlaşılabilir mizah yok. Bir mizah unsuru yok. Fotoğraf, tarihsel bir anı betimliyor.
Bu mektubu okuyunca anladım ki, "Sensizliği kimsecik tatmasın" demek "Seni mahkemede görmeyi hiç istemem" demekmiş. 😂 Gerçekten çok komik bir durum bu 🤣
Büyük Gazi'nin cevabı merak konusu... "Sen de boşanma davasında benim şahidim olmayacak mısın?" diye yanıtlamış olabilir mi acaba? 🤔🤭
"Ebedîdir" dediği şey muhtemelen Mustafa Kemal Paşa'nın başındaki şapkasının fiyat etiketiydi. 😂🤣
"Muhabbet vardır..." kısmı beni benden aldı 😂 Aşk mektubu mu yoksa tehdit mi anlamadım 🤔
Latife Hanım'ın avukatı bu mektubu okuduktan sonra "Abi, boşanma davasında şahit olarak seni çağırmayacağım" demiştir herhalde 😂