Ormanda büyüyen adam azgını çarşıda pazarda insan beğenmez. Medrese kaçkını softa bozgunu, selâm vermek için kesen beğenmez. Âlemi ta'n eder yanına varsam, seni yanıltır bir mesele sorsan bir cim çıkmaz eğer karnını yarsan; câmiye gelir de erkân beğenmez. Elin kapısında kul kardaş olan, burnu sümüklü hem gözü yaş olan, bayramdan bayrama bir tıraş olan, berbere gelir de dükkân beğenmez. Dağlarda bayırda gezen bir yörük, kimi tımar sipah kimi ser-bölük, bir elife dili dönmeyen hödük, şehristâna gelir ezân beğenmez. Bir çubuğu vardır gayet küçücek, zu’m-ı fâsidince keyif sürecek, kırık çanağı yok ayran içecek, kahvede fağfuri fincân beğenmez. Yaz olunca yayla yayla göçenler, topuz korkusundan şardan kaçanlar, meşe yaprağını kıyıp içenler, Rumeli bohçasını duhân beğenmez. Aslında neslinde giymemiş hâre, iş gelmez elinden gitmez bir kâre, sandığı gömleksiz duran mekkâre, bedestene gelir kaftan beğenmez. Kazak Abdal söyler bu türlü sözü, yoğurt ayran ile hallolmuş özü köyden şehr
Resimde, Wright kardeşlerin uçakla ilk uçuşlarını gerçekleştirmesinden esinlenilmiş bir karikatür var. Üst kısımda, ilkel insanlar gibi çıplak, birbirlerine yapışmış şekilde uçan bir uçağın etrafında gösterilmişler. Alt kısımda ise modern bir havalimanı iç mekânında, yolcuların check-in yaparak, uçaklara binmek için sırada bekledikleri bir sahne yer alıyor. Karikatür, insanlığın gelişimini ve teknolojiyi farklı dönemlerde ve farklı şekilde algılamasını mizah yoluyla ele alıyor. Wright kardeşlerin icadı olan uçak, ilk insanlara göre oldukça gelişmiş ve karmaşık bir teknoloji. Bu karşılaştırma, toplumun gelişmesini ve teknolojiyle olan ilişkisini ironik bir şekilde sergiliyor. Ayrıca, havalimanında insanların sırada beklemesi, bilet işlemleriyle uğraşması gibi modern yaşamın rutin ve sıkıcı yönlerine de göndermeler yapıyor. Genellikle, karikatürde toplumun teknolojik gelişmelere uyum sürecine ve insanların farklı zamanlarda aynı ihtiyaçlarını nasıl karşıladığına dair bir espri unsuru var.
Resimde, bir çizgi roman panelinden kesit var. Panelde, kahverengi-turuncu takım elbiseli bir adam ve yanındaki başka bir adam, gri bir binanın önünde bekliyor gibi görünüyor. Üstlerindeki baloncuklar ise, adamların sabırsızlıklarını ve belki de durumu komik bulduklarını anlatıyor. "Abi ne yapayım sabahtan beri bekliyorum... rezillik gerçekten... offf... salak salak..." gibi ifadeler, kişinin bekleyişinden kaynaklanan sıkıntısını ve durumun absürtlüğünü vurguluyor. Panelin altındaki konuşma balonunda ise, "Aptalın teki yüzün, den bekliyo... ruz işte..." yazıyor. Bu, bekleyen adamın durumu tam olarak anlamamasını ve biraz aptalca hareket ettiğini ima ediyor. Genel olarak, komik bir bekleme durumu ve insanların yeterince sabırlı olmadıklarını anlatan bir mizah örneği var. "Salak salak" ve "aptalın teki" gibi ifadelerle, karakterlerin aptalca durumları ve tepkileri abartılarak komik bir etki yaratılıyor.
Resimde, bir çizgi roman sahnesi var. Bir grup insan, muhtemelen bir kamu kurumunda veya resmi bir yerde. Ortadaki kişi, büyük olasılıkla bir memur, gözlük takmış ve telefonla konuşuyor. Sağ taraftaki kişiye ve soldaki başı açık kişiye sesleniyor, "Banu hanım, lütfen bizimle gelebilir misiniz?" diye soruyor. Bunun üzerine soru işareti içeren bir balonla "Sorun nedir?" diye karşılık veriyor. Bu, biraz ironik ve belki de biraz da absürt bir durum anlatıyor. Muhtemelen, resmi bir işle ilgili, Banu hanımın zorunlu olarak gitmesi gereken bir yere çağrılmış olması ve neden çağrıldığı hakkında anlamsız bir bekleyişe neden olan bir durum. "Sorun nedir?" sorusu, durumun doğasının net olmamasını veya anlaşılmasını zorlaştıran bir gerçeği ifade ediyor. Çizgi roman, işlerin karmaşıklığı ve bazen anlaşılması zor nedenleri komik bir şekilde sergiliyor. Memurun tavrının ve ifade tarzının ciddiyetinin yanı sıra konu hakkındaki belirsizliğin birleştirilmesi, çizgi romanı eğlenceli kılıyor.
Resimde, bir çizgi roman veya karikatür panosu var. Bir adam, bir kadın ve bir polis memuru görünüyor. Kadın zorla götürülüyor. Adam, "Bir açıklama yapmayacak mısınız? Uçuşumu bekliyorum burada..." diye söylüyor ve baloncuk içinde bir istek var. Kadının yanında polis, "Sorun yok, sadece dakika-21 alıcaz" diye yazıyor. Karikatürde, insanların gereksiz yere zorla götürülmesi, belki de bir havalimanında veya benzer bir yerde bir problemin olduğuna işaret eden bir mizah var. Olayın abartılı çizim tarzı ve konuşma baloncukları durumun biraz absürt ve komiğini vurgulamak için kullanılmış. "Zorluk çıkarma" sözü, olayın belki de gereksiz olduğunu ve polisin biraz fazla sert davrandığını ima ediyor. Özetle, çizgi roman, idari sıkıntılar, bürokrasi, ve olası gereksiz zorlama hakkında hafif bir şekilde eleştirel bir yorum yapıyor.
Resimde, bir çizgi roman veya karikatür var. Bir havaalanı, bir dinlenme tesisi, yolculuk temalı çeşitli sahneler ve karakterler gösteriliyor. Çizimlerde, farklı ortamlarda insan davranışları ve onların bazen tuhaf veya mantıksız yönleri karikatürize ediliyor. Karakterler arasında, işbirliği içinde, bir şekilde kaba ve kibirli davranışlar sergileyenler var. Bir karakter, bir konuşma balonunda "Karayolları Kürtünsüz" diye bir slogan gibi bir cümle söylüyor. Bu, muhtemelen, günlük yaşamın, insanların davranışlarının ve toplumdaki farklı durumların esprili bir şekilde eleştirilmesi. Joke, insanların davranışlarının, farklı ortamlardaki farklı davranış şekillerinin ve kültürel farklılıkların, bazen mantıksız veya komik sonuçlara yol açabilecek şekilde karikatürize edilmesinde yatıyor. Havaalanı, dinlenme tesisi, yolculuk ve insan ilişkilerinin ironik ve eğlenceli bir şekilde ele alınması ile ilgili komik bir yorum.
Henüz bişi yazılmamış