Sayısalcı faşizmi - 4
Resimde, büyük bir makine veya sistemin içinde, dişliler ve mekanizmalar arasında çalışan insanlar tasvir edilmiştir. İnsanlar, işçiler gibi, oldukça basit çizimlerle, bir makine parçasını tamir ediyor veya çalıştırıyor gibi görünmektedir. Metin, toplumun korku ve baskı altında olduğunu ve bilim adına herkesin sürekli gözetim ve kontrol altında tutulabileceği bir durum olduğunu anlatıyor. Bu, sayısalcıların ülkeyi büyük bir "enerji santrali" (büyük, kontrolsüz bir sistem) haline getirmek istediğini ve halkın da sadece bu sistemin parçaları olarak görüldüğünü vurguluyor. Özetle, metin toplumda mevcut olan korku ve baskı, kontrol ve gözetim mekanizmasını hicvederek, kişilerin sadece "çalışmak" zorunda olduğunu ve kendi özgür iradelerini kaybettiklerini anlatıyor. Dolayısıyla, espri, toplumun ve bireylerin kontrol altında tutulması, özgürlüğün kaybı ve bireysel irade üzerindeki baskı kavramlarını ele alıyor. Bu, gerçek dünya problemlerine ilişkin bir mizah içeren yorum olarak değerlendirilebilir.
Resimde, karikatür tarzında bir çizim var. Çizimde, farklı kıyafetler giymiş, muhtemelen işçiler veya çalışanlar temsil ediliyor. Birisi kazma ile diğerine saldırıyor. Panelde, çeşitli baloncuklarla "Sürekli çalışmaktan ve bilime layık olamamaktan korkan halk artık sayısalcıların zırvalamalarından sıkılıyor ve ayaklanıyor..." gibi sözler var. Ayrıca, "SKERİM SENİN INTEG. RALINI NE İSTİYORSUN LAN? CANIMIZI MI ALACAKSIN?!" gibi diyaloglar da görülüyor. Bu da karikatürün, halkın siyasi otorite veya elit kesimlere olan kızgınlığını ve tepkisini mizah yoluyla ele aldığını gösteriyor. Karikatürün mizahı, halkın gücünün, "sayısalcılar" olarak tanımlanan, yeteneksiz ve halktan kopuk bir siyasi/sosyal grup veya toplumsal kesim tarafından temsil edilen anlayışsız ve korkak güce karşı bir karşıtlık yaratıyor. "Sayısalcılar"ın korkaklıkları ve yeteneksizliklerinin, halkın tepkisine ve hareketine karşılık gelmedeki yetersizliğiyle ilgili bir eleştiri olduğunu gösteriyor. Kazma ile saldırma eylemi, halkın bu "sayısalcıları" yok etmeye ya da etkisiz hale getirmeye çalıştığını veya direnç gösterdiğini simgeliyor. Özetle, karikatür, mevcut toplumsal yapı ve yeteneksiz yönetici kesimle alay ederken, halkın tepkisini mizah ve abartı ile ortaya koyuyor.
Resimde, mahkeme salonunda oturan, çeşitli kıyafetler giyen kişilerden oluşan bir karikatür var. Salondaki insanlar, muhtemelen siyasetçiler ya da önemli kişiler. Resmin ortasında, büyük bir balon içinde "BIZ NE YAPTIY. SAK BILIM IGIN YAPTIK?!" yazıyor. Bu, karikatürün ana teması olan bir eleştiriyi ifade ediyor. Karikatürün mesajı, "liderlerin mahkemelerde yargılanması ve sayısalcıların savunmalarının ibret verici olması" ile ilgili. Görünüşe göre, "Biz ne yaptık, bilim için yaptık" sözü, eleştirel bir şekilde siyasi liderlerin veya kişilerin bir takım hatalı kararlar alarak, bilimsel gerçeklere veya mantığa dayanmadan hareket ettiklerini ve bu durumun sonuçlarının ibret verici olacağını ima ediyor. Karikatür, bu davranışlara karşı eleştirel bir yaklaşımı ve belki de ironik bir tavrı yansıtıyor. Yani, "bilim için yaptık" ifadesi aslında yaptıklarının bilimsel bir temele dayanmadığını, hatta belki de karşıt yönde olduğunu ima ediyor.
Resimde, bir mahkeme salonunda oturan hakim ve yanındaki iki kişiyle ilgili bir karikatür var. Hakim, mahkeme salonunda ağırbaşlı bir şekilde otururken, konuşma balonunda "Siz olayı tamamen yanlış anlamışsınız. Nız..." ifadesi mevcut. Hakimin yanındaki kişiler ise, hakimin sözlerinin yanlış olduğunu ima edercesine bakıyorlar. Birinin konuşma balonunda ise "İyi de mühendislik bir bilim değil ki... Sadece bir metod!" ifadesi var. Karikatürde, mühendisliğin bilim olmadığı, sadece bir yöntem olduğu ifadesiyle, hakimin sözlerinin mantıksız ve sarsıcı olduğuna vurgu yapılıyor. Hakimin sözlerinin yanlış anlamalara yol açabileceği ve eleştirilmeye açık olduğu ironik bir şekilde anlatılıyor. Dolayısıyla espri, hakimin sözlerinin mantıksızlığı ve mühendislik kavramıyla ilgili yanlış bir yargıya sahip olmasını konu alıyor.
Henüz bişi yazılmamış