Resimde, karikatür tarzında bir çizgiroman panosu yer alıyor. Bir adam (Albert), diğer bir adamın (muhtemelen Albert'in erkek kardeşi) ellerinin etkileyici bir şekilde çizilmiş olması üzerine, hemen kağıdı ve kalemi alarak çizmeye başlıyor. Adamın elleri ve vücudu biraz tuhaf, abartılı bir şekilde çizilmiş. Panoda, "Hiç bozma EVET, EVET hiç bozmuyo - sun çok güzel" gibi Türkçe cümleler de yer alıyor. Bu, Albert'in çizim yapmaya başlamasını onaylayan bir ifade gibi duruyor. Karikatürün mizahı, Albert'in diğer adamın ellerini çok etkileyici bulması ve bu nedenle hemen kopyalamaya çalışmasında. Ellerin abartılı ve tuhaf çizimi, durumun komik bir yönü. Ayrıca, "HİÇ BOZMA EVET" gibi cümleler, "Çizimi bozmadan devam et" anlamında olsa da, çizim konusundaki abartılı yaklaşımı da vurguluyor. Özetle, Albert'in hızlıca ve etkilendiği gibi çizim yapma çabasının komik bir durumu anlatılıyor.
Resimde, karikatür tarzında çizilmiş bir komiğin bir bölümü yer alıyor. Bir kişi (veya karakter) ve el hareketleri ile onun daha da ünlü olduğunu vurgulamaktadır. "Ve ünlü 'dua eden eller' gravürü..." ifadesi, ünlü bir eserin (muhtemelen bir sanat eseri) olduğunu ve bu eserin daha fazla tanınırlığa ulaştığını gösteriyor. "Artık daha da ünlüdür" cümlesi, eser hakkında konuşan kişinin duygusunu vurguluyor. "DÜRER!" tekrarı ise, karakterin ya da durumun hızla artan ününe vurgu yapıyor. Bu tekrarlayıcı ifade, komik bir üslup kullanarak bu ünlü olmayı bir şekilde absürt hale getiriyor. Dolayısıyla şaka, bir sanat eserinin ününün tekrarlanan "döner", sürekli artması üzerine kurulu.
Fotoğrafta, elleri dua edercesine birleştirilmiş, ince çizgilerle oluşturulmuş el ve kol figürü görülüyor. Resim muhtemelen ünlü bir ressamın, el hareketini ince ayrıntılarıyla sergileyen bir çalışması. Metinde, "Albert Dürer büyük bir sanatçıdır ama aynı zamanda ağzına vurulacak bir küçük kardeş gibidir" deniliyor. Bu, Dürer'in sanatçı kişiliğiyle, bazen ciddiyetten uzak, veya uyuz davranışlardan uzaklaşamayan, "küçük kardeş"e benzetilebileceğini ima eden bir espri. Aynı zamanda kişinin mükemmelliğe ulaşmasının zor olduğunu ve hatalarla birlikte ilerlemeyi vurgulayan bir benzetmedir. Dürer'in sadece olağanüstü bir sanatçı değil, aynı zamanda "insanî" yönleri olan bir birey olduğunu, ve tüm insanlarda bulunan 'eksiklikler'in (bir çeşit 'uyuzluk') olabileceğini dolaylı olarak anlatıyor. Özetle, bir zekâ oyunu.
Henüz bişi yazılmamış