Resimde, İstanbul'da yağmurlu bir günde pencereden dışarıyı seyreden bir çiftin yer aldığı bir çizgi roman sahnesi var. Çizgi romanın üst kısmında, "aşkımızın meyvesi" ifadesi büyük harflerle yazılmış. Bu, romantizm ve aşk temalı bir ifade. Altta, "BU SABAAAHH YAĞMUR VAR ISTANBUL'DA GÖZLERİM DOLL DOLU OLUYOR BİLMEM NIYE" ifadesi, İstanbul'da yağmur yağdığını ve konuşan kişinin gözlerinin dolduğunu, bunun nedenini ise anlayamadığını anlatıyor. Bu, yağmurun romantizmi artırdığını veya şaşkınlık verdiğini ima ediyor. Daha sonra bir balon içinde "AKLI OLAN BU HAVADA DIŞARI ÇIKMAZ" yazısı var. Bu, aklı başında olanların, o kötü havada dışarı çıkmaması gerektiğini, yani yağmur altında kalmaması gerektiğini vurguluyor. **Sonuç:** Şaka, yağmurlu havada bile aşktan ve romantizmden bahsetmekle, mantıklı davranma ve hayatı yaşamanın aynı zamanda tehlikeli veya gereksiz olabileceği arasında bir zıtlık oluşturuyor. Özetle, aşkın güzelliği, yağmurlu havanın romantizmiyle birleştirilerek, aklın ve mantığın önemine bir gönderme yapıyor.

Resimde, bir çizgi roman panosu yer alıyor. Bir babanın, oğluyla ilgili şikayetleri ve oğlunun izlediği çizgi film karakteri hakkında konuştuğu bir diyalog var. Baba, oğlunun çizgi film izlemesi yerine, ona yardım etmesini bekliyor. Oğlunun (görünüşe göre biraz şişman) çizgi film karakteriyle ilgili benzeşmesi, oğlunun sorumluluk almamasından dolayı babanın hayal kırıklığını vurgulamaktadır. **Mizah:** Babayı çocuksu hareketleriyle kızdırma tarzı, oğlunun sorumluluk almama yeteneği ve çizgi filmdeki yenecğin kendisi ile ilgili durum üzerinden alaycı bir mizah yaratıyor. Çizgi filmdeki yenecğin hareketleri ile oğlunun hareketleri arasında yapılan benzetme, durumu daha da gülünç hale getirerek, babanın şikayetlerini vurguluyor. Özetle, baba çocuğunun, sorumluluk yerine çizgi film izlemesini eleştiriyor.

Resimde, kulaklarını kapatmış, şaşkın ve rahatsız bir karakter görülüyor. Karakterin etrafında, "Ulan nerden aşık oldum yaa... Daha sekiz yaşın..." gibi cümleler içeren bir balonla düşünceleri ve şaşkınlığı resmedilmiş. Karakterin etrafındaki balon, anlaşılan genç yaşta birinin, olağanüstü bir şeyle veya kişiyle karşılaşmasını ve bunun şaşkınlık verici olmasını anlatıyor. Büyük olasılıkla, bu karakterin başından geçen yoğun ve ani bir duygu fırtınasını, yaşının uygunsuzluğu ve beklenmedik bir şekilde aşık olmasıyla anlatıyor. Metin, genç yaşta aşık olmanın tuhaf ve beklenmedik olduğunu, belki de biraz da komik olduğunu ifade eden bir üslupla yazılmış. "Güp! Güp!" tekrarlanan ifadeler, karakterin yaşadığı durumu daha da vurgulamak için kullanılmış. Sonuç olarak, komik bir mizah türü olan ve gerçek yaşamın doğallığını yansıtan, gençlik ve aşkı konu alan bir karikatür olduğunu söyleyebiliriz.

Resimde, çıplak gövdeli, büyük kulaklara ve absürt bir ifadeye sahip karikatürize bir figür var. Elde, bir yastık, kitap ve/veya dosya gibi nesneler taşıyor. Üstünde, "SERBEST KIYAFET GÜZEL BİŞEY DE, BİZİM SERBEST KIYAFET ÇİRKİN AĞA BABAM" yazılı bir balon görülüyor. Bu karikatür, giysi özgürlüğünün (serbest kıyafet) bir eleştirisini yapıyor. Çıplak figür, "serbest kıyafet"in aslında "çirkin" veya "utanç verici" olduğu fikrini mizah yoluyla iletmek için kullanılıyor. "Ağa babam" ifadesi de, o kişinin otoritesine bir gönderme yapıyor ve "serbest kıyafet"e karşı tutumunu pekiştiriyor. Özetle, karikatür serbest kıyafet konusunda farklı bir görüşü ve belki de toplumdaki algılanan tepkiyi satır aralarında ifade ediyor.