Resimde, çizgi roman tarzında bir şerid var. Bir adamın konuşmaları, davranışları ve bir doktorun yaptığı tedaviler hakkındaki metinler; şeridin sol üst tarafında yer alıyor. Adamın cümlelerinin aptallık ve bilgisizlikten ibaret olduğu, yaptığı tedavilerin ise yanlış olduğu vurgulanıyor. Sonuç olarak, adamın bir şekilde tedaviyi kabul ettiği ve bedenini teslim ettiği anlatılıyor. Şeridin alt kısmında, büyük bir balonla "KOMPLE EM SU BEDENI NE OLURSA OLSUN" ifadesi yer alıyor. Bu ifade, adama yapılan tedaviye ya da durumuna karşın, şaşırtıcı bir şekilde, adamın vücudunun tamamen sudan oluşabileceği anlamına gelebilecek bir teslimiyet ve umutsuzluğu vurguluyor. Bu durum, adamın konuşmalarından, davranışlarından, ve "tedavisi" ile ilgili aptallıklarından kaynaklanan komik bir ironi ve absürtlük içerir. Özetle, insanın aptallığından kaynaklanan bir durumun, en beklenmedik sonuçlara yol açabileceği anlatılmaktadır.

Resimde, çizgi roman tarzında, bir kişi 20 gün boyunca evde, baştan aşağıya tülbentlerle sarılı bir şekilde yatıyor. Yazıdan anlaşıldığı üzere, kişi bu şekilde sürekli yatmaya devam ediyor. "Bişiyor" kelimesi, bir şeylerin pişmesi, olgunlaşması anlamında kullanılmış ve komik bir şekilde abartılı bir durum anlatıyor. Karakterin yanındaki konuşma balonundaki "iyice bişsin... iyice heh!" ifadesi, kişinin bu durumdan neşeli bir şekilde etkilendiğini ya da bunun komik olduğunu ima ediyor. Özetle, çizgi roman, insanların sıkışıp kaldığı, komik bir şekilde abartılmış bir durumu anlatıyor. 20 gün boyunca tülbent içinde kalmış biri için kullanılan "bişsin" kelimesi bu durumu daha da komik hale getiriyor.

Resimde, konuşan bir erkek ve ona bakan bir kadın figürü olan çizgi roman bir panel görülüyor. Erkek figürün saçları karışık, biraz "dağınık" ve ifadesi şaşkın/şaşırmış gibi. Kadın figür ise gözlüğünü takmış, biraz şaşırmış veya alaycı bir ifadeyle bakıyor. Yazı balonları, erkek figürün ağzından çıkan konuşma balonları ve kahramanın konuştuğu metin, "Sarsıcıydı ama sonuç mükemmeldi" ve "Civil-Sonuç mükemmeldi" gibi ifadeleri içeriyor. Ardından da "çabuk geçmiş" ifadesi geliyor. Bu ifadelerden anlaşıldığı üzere, konuşulan konunun belki de bir olay veya şaşırtıcı bir durum fakat daha sonrasında iyi bir şekilde sonuçlanmış olduğudur. Dolayısıyla, şaka muhtemelen "başlangıçta şok edici veya kötü olan bir durumun sonrasında beklenenden çok daha iyi bir şekilde sonuçlanması" kavramına dayanıyor. Erkek, "sarsıcı" durumdan sonra "mükemmel sonuç"a işaret ederken, kadının bu durum karşısında bir bakış açısı oluşturması, belki şaşkınlığı veya inancını yansıtmaktadır. "Çabuk geçmiş" ifadesi, o durumun hızlı bir çözümle atlatıldığını gösteriyor.

Resimde, bir çizgi roman şeridi var. Kadın kahramanın hayatının nasıl hızlı bir şekilde değiştiğini ve evinin dağıldığını gösteriyor. Üst kısımda, "Bir anda hayatıma kadınlar girmişti. Artık eve geç gidiyor, her gün gür çıkış" diye yazıyor. Bu, kadının hayatında beklenmedik ve yoğun bir değişim yaşadığını, hayatına giren kadınların sebep olduğu kaotik bir durumu anlatıyor. Sağ tarafta, "Hepiniz gidin evimden beni geride bırakın!" diye bağıran bir adam var. Bu, kadının evinde kalmak istemediğini, başkalarının evden gitmesini istediğini ve kendi sorunlarına odaklanmak istediğini gösteriyor. Özetle, çizgi roman, kadın kahramanın hayatındaki çalkantılı ve kaos dolu bir dönemi satirik bir şekilde ele alıyor. "Bir gün yuvam dağıldı" cümlesi ise, hayatında yaşadığı olaylar nedeniyle ev hayatının bozulduğunu vurguluyor. Karakterler arasındaki diyalog, durumu oldukça komik ve absürt bir şekilde yansıtıyor.