Resimde, iki kişi arasında geçen bir çizgi roman sahnesi var. Saçları karışık, biraz dolgun ve biraz yaşlı görünümlü bir erkek, bir kadına sorular yöneltiyor. Kadın ise gülüyor. Adam, "İyi de nerede yaşayacağız, Londra mı? Berlin mi? Amsterdam mı?" diye soruyor. Kadın, "Hayır Tekirdağ'da yaşayacağız." diyor ve güldüğü anlaşılıyor. (Gulp! ifadesi de kahkaha sesini temsil ediyor). Joke, adamın beklenmedik bir yerde, yani Tekirdağ'da yaşamayı kabul etmesinin şaşkınlığına ve ironisine dayanıyor. Tekirdağ, Türkiye'nin nispeten küçük ve az gelişmiş bir şehri olarak kabul edilir. Bu yüzden, beklentilerin dışında, daha büyük ve popüler şehirlerde yaşamaya alışmış biri için bu cevap esprili ve beklenmedik bir durum yaratıyor.
Resimde, bir kanepede oturan iki kişiyle ilgili bir çizgi roman var. Kadın ve erkek karakter, muhtemelen bir seçim kampanyası veya seçim sonuçları hakkında konuşuyorlar. Konuşma balonları, Tekirdağ'da yaşamanın ve ilçe yaşamının avantajları ve dezavantajları, büyük şehirlerle kıyasla daha az avantajlı olması, gelecek seçimlerin nasıl olacağı ve olası sonuçlar hakkında konuştuklarını gösteriyor. Mizah, büyük şehirlerin sunduğu imkânlara karşı ilçe yaşamının daha mütevazı ancak bazen daha gerçekçi avantajları üzerinde kurulu. Şehir hayatı "süper" olabilirken, ilçe hayatı "en azından iyi" olabiliyor. Ayrıca, seçim sonuçlarının açıklanmasını bekleme üzerine de bir espri var. Özetle, çizgi roman, büyük şehirlerin vaatleri ve küçük yerleşimlerin gerçekçi imkanları arasındaki farkı, bir seçim bağlamında komik bir şekilde ele alıyor.
Resimde, çizgi roman/komik bir panel görünüyor. Panelde, bir salonda/oturma odasında, televizyon izleyen ve muhtemelen oyun oynayan bir grup insan var. Ortadaki karakter, ani bir şekilde, bir çeşit şaşırtıcı etkiyle yere düşmüş gibi görünüyor. Karakterin üzerindeki baloncuk (thinking bubble), "gelmemezsen gelme" şeklindedir, yanında da "Başka bir şeye odaklanmak yerine, oyunun içinde kalması gerektiğini" anlatan bir cümle vardır. Karakterin yere düştüğü şeye de işaret eden "Flap!" tarzında bir ses efekti mevcut. Komiklik, karakterin oyunun içinde o kadar yoğunlaşmış olmasından ve ani bir şekilde bir dış etkenle irtibat kopmasına veya geri çekilmesine dayanıyor. "Manuşa'da ilgime bir tablo çıkıyor" ifadesi, muhtemelen, içinde bulunduğu oyunun/oyunların (veya belki de bilgisayar programının) kendisini yoğun bir şekilde meşgul ettiğini, gerçek dünyayı unutturduğunu ve tepkilerinin yavaş olduğunu vurguluyor. Özetle, çizgi roman karakterin video oyununa o kadar dalmış olmasından ve dünyanın gerçekliğinden kopmasından kaynaklanan absürt bir durumu ve ani bir şekilde gerçeğe dönmesini konu alarak mizah üretiyor.
Resimde, çizgi roman tarzında bir hikaye anlatımı görülüyor. Bir kişi, sandık sonuçlarının beklenmedik bir şekilde değişmemesinden dolayı hayal kırıklığına uğramış ve yaşadığı yer hakkında olumsuz düşünceler taşıyor. Ancak daha sonra, bekleyen bir taksi şoförüyle karşılaşması, durumun beklenmedik ve olası bir iyileşmeye işaret ettiğini düşündürüyor. Resimdeki espri, hayatın beklenmedik olaylarla dolu ve bazen olumsuz bir durumun ardından beklenmedik bir olumlu gelişmeyle karşılaşabiliriz, konseptine dayanıyor. Yani kişi, olumsuz bir duruma girmiş; ancak birden beklenmedik bir karşılaşma ile durumun değişebileceğini, iyileşebileceğini düşündürüyor.
Tekirdağ'da yaşamak kadermiş, millet de haklıymış 😅