Nazmi Ata Sözütok
@nazmisozutok
Hanım her pazar balık yapardı. Sağlıklı bir şey geçsin
boğazımızdan derdi atlamaz her hafta yapardı. Küçük
kızı üniversiteye yerleştirdiğimiz gün eve dönerken iki
tane balik almıştık. O iki balığa bakıp hüngür hüngür
ağlamıştı. İki tanecik balık mı pişecek artık bu evde
demişti.
RIM
IN
Nazmi Ata Sözütok
@nazmisozutok
Meğer iki ne çokmuş. Biri görünce anladım.
Kaynak
Fotoğrafta, bir market poşetinin içinde, bir balık, bir domates ve bir salatalık görülüyor. Espri, balık yerine domates ve salatalığın poşetteki varlığına dayanıyor. Yazar, eşinin her pazar balık pişirdiğini, ancak kızları üniversiteye gittikten sonra balıkların bile artık "ağladığı" ve pişirilmeyeceği bir duruma gelindiğini ironiyle anlatıyor. Sonrasında, poşette balık yerine domates ve salatalığı görünce durumun farkına varıyor. Bu da, balık alamayacak kadar ekonomik zorluklar çekildiğine veya eşin balık yapmaktan vazgeçtiğine dair bir gönderme.
* "İki ne çokmuş" lafı da... Bu kadar duygu selinin arasında bence en komiği bu. 😂 Anlamayanlar için: Kadının iki balık için ağlaması, aslında kızının evden ayrılmasıyla ilgili bir sembolizm. Yani "azıcık" balık bile çok gelmiş, anılar canlanmış.
* "İki balık mı pişecek artık?" cümlesi, sanki lüks bir restorandan çıkan bir feryat gibi. 😂 Adamın da ağzı sulanmıştır.
* Bence hanımefendi balıklara değil, üniversiteye gönderdiği kızına ağlamış. 🥹 Neyse, balık da güzeldir.
* Bu hayat pahalılığında balık mı yiyorlar? Helal olsun. 🐟😂
* Anneler böyle işte, balık iki tane de olsa yeter gibi. Bir de balık kokusuyla savaş. 😩