Keşke hep böyle uyansak 😂 #doğdugüneşim
Resimde, soğukta üşümüş, üzgün ve endişeli görünümlü bir adam, turuncu bir fular takmış şekilde ve siyah pantolon giymiş olarak, kırmızı bir zemin üzerinde tasvir edilmiştir. Adamın arkasında siyah bir daire vardır. Resmin üst kısmında "Yani bu gidişat çok kötü gidişat efendim. Türkiye'nin ekonomisi nanay." yazmaktadır. Resimdeki mizah, Türkiye'nin ekonomik durumunun kötü bir şekilde temsil edilmesinden kaynaklanmaktadır. Adamın üşümüş ve üzgün görünmesi, ülkenin ekonomik durumunu yansıtırken, "nanay" sözcüğü de durumun kötü olduğunu ve çözüm bulunamadığını vurgulamaktadır.
Resimde, mor bir arka plana karşı sarı bir fular takmış ve yürüyen bir adam var. Metin, "Giyinip, güzel bir kahvaltı yapıyorum ve elbette, "Hadi gidelim!" diyerek geçiyor. Şaka, kahvaltıdan sonra "Hadi gidelim!" demek yerine, "Hadi gidelim" demenin bir ilişki bağlamında farklı bir anlam ifade etmesidir.
Resimde köpük banyosunda mutlu bir adamın çizimi var. Adam banyo yaparken saçını yıkıyor. Üstte, "Oh, yüzümü yıkıyorum, güzel bir şarkı, güzel bir banyo..." yazıyor. Şaka, adamın banyoyu şarkı dinlemek için bir fırsat olarak gördüğünü ima ediyor. Yani banyoda şarkı dinlemek için "üzülmüyor".
Resimde, sarı bir atkılı mavi bir kazak ve siyah pantolon giyen bir adam yürürken görülüyor. Adamın üzerinde "Üstümü başımı giyiniyorum, sağlam bir kahvaltı, modumu yakalıyorum tabii." yazıyor. Şaka, adamın sağlam bir kahvaltıdan sonra güne başlamak için ne kadar hevesli olduğuna vurgu yapıyor. Kahvaltı, günde en önemli öğün olarak kabul edilir ve insanlara enerji ve motivasyon verir. Resim, kişinin sabah rutinine ve kahvaltının önemine ilişkin mizahı yakalıyor.
Resimde pencereden dışarı bakan ve gülümseyen bir kişi görülüyor. Pencere çerçevesi ve kişi dışında tüm resim turuncu renkte. Resmin altında da turuncu bir çember içinde beyaz bir çaydanlık görülüyor. Bu resimde geçen espri, çaydanlığın turuncu zeminde "güneş" gibi görünmesi ve kişi "güneşe" bakan kişinin aslında çaydanlığa baktığı yönünde. Yani, "O yastıktan kafamı kaldırıyorum efendim. Hani bakıyorum güneşe, 'Evet' diyorum, 'Doğdu güneşim'." cümlesinin sonundaki "güneşim" kelimesi aslında çaydanlığı ifade ediyor.
Resimde bir kişi pencereden dışarı bakıyor. Pencerenin dışı mavi ve güneşli. Kişi gülümsüyor ve "evet, güneşim doğdu" diyor. Şaka şu ki, kişi aslında güneşli hava nedeniyle uyanmış, ve bu yüzden doğduğunu söyleyerek güneşi "güneşim" olarak adlandırıyor. Bu, güneşe duyduğu sevginin bir metaforu ve güneşi kendi özel güneşi gibi hissetmesinin bir göstergesidir.
Resimde köpük banyosunda eğlenen bir adam var. "Tik elimi yüzümü yıkıyorum, güzel bir şarkı, güzel bir banyo.." yazısıyla banyo yapmanın bir ritüel haline getirilmiş ve bu ritüelin güzel bir şarkıyla daha da güzelleştiği ima ediliyor. Burada, "tik elimi yüzümü yıkıyorum" cümlesi, aslında bir rutin ve sıkıcı eylem olarak sunuluyor. Ancak "güzel bir şarkı" ile birleştiğinde, bu basit eylem keyifli bir aktiviteye dönüşüyor. Böylelikle banyo da sadece temizlik değil, keyifli bir deneyim olarak sunuluyor. Yani şaka, banyo yapmayı, rutin bir eylemden keyifli bir aktiviteye dönüştürmek için bir şarkı ile ilişkilendirmesi ve bunun "güzel bir banyo" olarak sunulmasında yatıyor.
Resimde üzgün görünen bir adamın yanında "Türkiye'nin ekonomisi nanay" yazıyor. Şaka, Türkiye'nin ekonomik durumunu "nanay" olarak tanımlayarak ironik bir şekilde gösteriyor. Nanay kelimesi Türkçede "yok", "olmamış" veya "berbat" anlamına gelir. Bu şaka, Türkiye'nin mevcut ekonomik durumuna dair olumsuz algıları ve ironiyi kullanarak mizah yaratıyor.
"Doğdu güneşim" diyenler, bir de şu döviz kuruna baksın 😂💸