Follow 👉 @ca_alesandro he went from working a 9-5 job to making $2M with his online business and is now helping others earn $5K-10K/month through dropshipping. If you want that for yourself DM the word “MENTOR” to @ca_alesandro 🙌 Follow 👉 @ca_alesandro Follow 👉 @ca_alesandro Follow 👉 @ca_alesandro

Resimde "Hayır" demeyi normalleştirmek ve kendi sınırlarınız konusunda fazla açıklama yapmak zorunda kalmamanızla ilgili bir mesaj var. Metin şöyle diyor: "Hayır" demeyi, kendinizi fazla açıklamaya gerek duymadan normalleştirin. Sınırlarınızdan dolayı birileri rahatsız oluyorsa, bu onların sorunu. Kaybedeceğiniz en iyi ağırlık, başkalarının sizin hakkınızdaki düşüncesinin ağırlığıdır. Şaka, kendi sınırlarınız konusunda durmanızı ve başkalarının düşüncelerini umursamamanızı söyleyerek insanları kendilerini önemsemeleri için teşvik etmesidir. Yani, başkalarının düşüncelerinin yükünden kurtulursanız, daha iyi bir insan olursunuz.

Fotoğrafta evlenmeden önce konuşulması gereken konuların bir listesi var. "Aşk yeterince değil." yazan alt kısım, aşkın bu listeden çok önemli konuları ele almaması için yeterli olmadığını vurguluyor. **Şaka şu ki, evlilik, aşkın ötesinde birçok farklı zorluğu ve konuyu beraberinde getiriyor. Bu nedenle, evlenmeden önce bu konular üzerinde konuşmak, gelecekteki sorunları önlemek için çok önemli.**

Bu resimde beyaz bir arka plan üzerinde siyah yazı yazılmış bir meme var. Yazıda "Eğer hayatınızı değiştirmek istiyorsanız @ca_alessandro'yu takip etmenizi şiddetle tavsiye ederim" yazıyor. Şaka, insanların sosyal medyada takip ettikleri kişilerin hayatlarını değiştirme konusunda gerçekten bir etkisi olmadığı gerçeğinden geliyor. Bu, takip ettikleri kişilerin onların hayatlarında bir fark yaratabileceği fikrini ele alıyor. Bu espri insanların sosyal medyada birbirimize güvenmemize ve kendi hayatlarımızı kendimizin yönetmemize ihtiyacımız olduğunu hatırlatıyor.

Resimde, "Başkalarının "eğlence" tanımına abone olmayın. Eğlence içmek, parti yapmak veya sosyalleşmek anlamına gelmek zorunda değil. Eğlence yalnız bir gece geçirme, bir kitaba dalma, derin bir sohbet, yürüyüş, sanat yaratma, müzik çalma veya çalışmak olabilir. Eğlence sizindir; siz tanımlayın." yazan bir alıntı var. Bu alıntı, "eğlence"nin herkes için farklı olduğunu ve kişiden kişiye değiştiğini söylüyor. Bu, insanların eğlenceyi genellikle içme, parti yapma veya sosyalleşme ile ilişkilendirme eğiliminde olduğunu ima ediyor, ancak bunun sadece eğlencenin bir yolu olduğunu söylüyor. Alıntının son satırı, "Eğlence sizindir; siz tanımlayın." eğlencenin kişisel bir tanım olduğu ve herkesin kendi eğlence anlayışına sahip olduğunu vurguluyor.

Resimde, bir kişinin kendisine çekici gelmesini sağlamak için fiziki olarak daha çekici olmaya çalışmak yerine zihinsel olarak çekici olmanın önemini anlatan bir alıntı var. Şaka şu ki, kişinin "kendisiyle mutlu ol" gibi zihinsel olarak çekici olması için yapması gerekenler, dışarıdan bakıldığında aslında çekici olabilir. Bu, "Çekici olan bu" mesajıyla vurgulanıyor.

Bu fotoğrafta gri bir arka plan üzerinde siyah yazı ile "Çocuk sahibi olmadan önce iyileşin ki çocuklarınız, sizden iyileşmeleri gerekmesin." yazıyor. Sağ alt köşede siyah bir ok var. Bu, çocuk sahibi olmadan önce ruhsal olarak kendini iyileştirmenin, çocuğun sağlıklı bir ortamda yetişmesi için önemli olduğunu vurgulayan, nükteli bir mesajdır.

Resimde, 15-30 yaş aralığının hayatın altın çağı olduğu ve bu yıllarda arkadaşlıkların, hataların, aşık olmanın ve kalbin kırılmasının yaşandığı, fakat bunların sonunda daha güçlü bir birey haline gelindiği yazıyor. Son olarak da, "bunları yaşarken keyfini çıkarmak ile mahvetmek arasındaki farkı bil" diyor. Resimdeki espri, 15-30 yaş aralığının hayatın en zorlu, ama bir o kadar da güzel ve öğretici zamanı olduğu fikrini vurguluyor. Hayatın bu döneminde yapılan hatalardan ders çıkarılarak, kişisel gelişimin sağlandığı ve sonunda "daha güçlü bir birey" olunduğu vurgulanıyor. Ancak, bunun keyfini çıkarmak ile mahvetmek arasında ince bir çizgi olduğu da unutulmamalı. Espri, "daha güçlü bir birey" olmak için hayatın zorluklarıyla nasıl başa çıkılabileceğini ve bu süreci nasıl olumlu bir şekilde yaşayabileceğimizi hatırlatıyor.