Oldukça acı bir olayın hikayesini sizler için derlemeye çalıştım. İyi okumalar 👋🏻

Fotoğrafta açlıktan ölen çocuklar var. Altında ise insanların her gün ölmeye devam ederken, eyalet hükümetinin herhangi bir kıtlığın olduğunu reddettiği yazıyor. Bu fotoğraf, özellikle de çocukların ölümünden faydalanan kötü bir şaka olarak yorumlanabilir. Aslında bir şaka değil, gerçek bir trajedi ve bu durumdan sorumlu kişileri sorgulamamız gerekiyor.

Fotoğrafta, yoksulluk ve kıtlığın görüldüğü bir ortamda yerde yatan insanlar var. Resimde, ölülerin olduğu ve insanın hayatta kalmak için mücadele ettiği bir kıtlık durumu görülüyor. Resim, "sizbilindiye" isimli Instagram sayfasından alınmış ve ironik bir şekilde, Instagram'ın günümüzde insanların hayatlarında nasıl merkezi bir rol oynadığını ve gerçek dünyadaki acıların farkında olmadan fotoğrafları "beğenmeye" devam ettiğimizi göstermek için kullanılmış. Şaka, Instagram'ın sürekli olarak hayatımızda yer alması ve "beğenmek" eylemiyle insanların gerçek dünyadaki sorunlara karşı duyarsızlaşması üzerine kurulu. Resim, bu ironiyi vurguluyor ve sosyal medya platformlarının gerçek dünyadaki sorunları göz ardı etmek için nasıl kullanıldığını sorgulamamızı sağlıyor.

Fotoğrafta, 1943 Bengal Kıtlığı sırasında aşırı açlıktan ölen insanların fotoğrafları var. Fotoğrafta, zayıf ve açlık çeken insanlar görülüyor. Görüntü oldukça rahatsız edici. Bu fotoğrafın altında "3 milyon insanın yaşamını kaybettiği, tarihin gördüğü en acı olay: 1943 Bengal Kıtlığı'nı sizler için hazırlamaya çalıştım. Detaylar için yana kaydırın." yazısı var. Bu fotoğrafın altına yazılan yazı, kitleleri etkilemek ve duygu sömürüsü yapmak için bir olaydan faydalanıldığını gösteren bir tür kara mizah içerir. Kişinin Bengal Kıtlığı hakkında bilgi verdiğini söylemesi, bu trajik olaydan faydalanmaya çalıştığını ima eder. Kıtlığı "hazırlamak" ve "yana kaydırmak" ifadeleri de bu olayı önemsizleştirir ve bir eğlence unsuru gibi gösterir.

Resimde aşırı derecede zayıflamış, kemikleri sayılabilen bir kişi yer alıyor. Kişi o kadar zayıf ki neredeyse iskelet gibi duruyor. Arka planda ise daha sağlıklı görünen insanlar yürüyerek geçiyor. Bu resim, 1943-1944 yıllarında Bengal'de meydana gelen ve milyonlarca insanın ölümüne yol açan büyük kıtlığı temsil ediyor. Kıtlık, pirinç hasadının başarısız olması ve İngiliz sömürge yönetiminin gıda tedarikini yeterince yönetmemesi nedeniyle yaşandı. Bu dönemde açlıktan ölen insanların kemiklerinin çıkmış olması, fotoğraftaki kişinin durumunu anlatıyor. Resmin altındaki yazı, Bengal Kıtlığı'nın gerçekte bir hastalık olarak değil, açlık ve yetersiz beslenme nedeniyle yaşandığını vurguluyor. Resim, trajik bir olayı göstererek, açlığın ve beslenme yetersizliğinin insan üzerindeki yıkıcı etkilerini gözler önüne seriyor. Bu olay, tarihin karanlık sayfalarından birini hatırlatıyor ve insanlığın temel ihtiyaçlarını karşılamanın ne kadar önemli olduğunu vurguluyor.

Fotoğrafta, açlıktan bitkin düşmüş, kemikleri sayılan insanlar görünüyor. Bu insanların çoğunluğu kadın ve çocuklardan oluşuyor. Erkekler, savaşmak için ordulara katıldıkları için, evsiz kalan kadınlar ve çocuklar açlıkla boğuşuyor. Fotoğrafın altındaki yazıda, erkeklerin çiftliklerini satıp ordulara katıldıkları, kadın ve çocukların ise büyük şehirlere göç etmek zorunda kaldıkları ve açlıkla mücadele ettikleri anlatılıyor. Bu durumun tarihçiler tarafından "insan yapımı" bir kıtlık olarak nitelendirildiği ve savaşın yol açtığı bu durumun, artan krize rağmen önlenemez olduğu vurgulanıyor. Resimdeki ironi, erkeklerin savaşmak için gitmesi nedeniyle kadın ve çocukların açlıktan ölmesidir. Savaşın sonuçları ve insanlık dışı koşulları, "insan yapımı" bir kıtlıkla sonuçlanmıştır. Bu fotoğraf, savaşın sadece cephede değil, siviller üzerindeki yıkıcı etkisini de gözler önüne seriyor.

Fotoğrafta, ağaçların arasında, birbirine yakın şekilde yatmış ve ölmüş birçok insan görünüyor. Resmin altında, tüm dünyayı sarsan Bengal Kıtlığı'nın 2. Dünya Savaşı sırasında, 60,3 milyon nüfusa sahip Bengal'de yaşandığı yazıyor. Bu resimdeki mizah, ölümle alay eden bir mizah türü, siyah mizah olarak adlandırılıyor. Ölümü küçümseyen bir şekilde ele almak, gerçekte insanlığın acı ve ıstırabını yadsıyan bir davranıştır.

Fotoğrafta, yoksul görünümlü, savaştan etkilenmiş kişiler, kıtlık ve açlık içinde yürürken, bir adam da sırtında bir yük taşıyor. Resimdeki durum, savaş sonrası yaşanan zorlukları ve yoksulluğu gösteriyor. Resmin altında yazan yazı ise, "Öncelikli konumda yer alanlara mal ve hizmetlere erişim kolaylığı sağlandı. Böylece tahıllara erişim kısıtı gelmiş oldu. Yerel kaynaklarla erişim kısıtı varken bir de uluslararası ithalata erişim Churchill'in savaş kabinesi tarafından reddedilmişti." Bu espri, savaş sırasında zenginlerin, yoksul halkın ihtiyaç duyduğu gıdaya ulaşamadığı bir dönemde, kendi rahatlıkları için ihtiyaç duydukları şeylere rahatlıkla erişebilmelerini ve yoksul halkın acı çekmesini göstererek alaycı bir dille ele alıyor. İronik bir şekilde, Churchill'in savaş kabinesinin yoksulların ihtiyaçlarını görmezden geldiğini ve onların ihtiyaçlarını engelleyerek, kendi çıkarları için kaynakları kullandığını gösteriyor. Bu durum, o dönemde yaşanan büyük adaletsizliğe dikkat çekiyor.