En vahşisi hangisi sizce ? İyi okumalar 👋🏻




Kaynak

Resimde, İsa'nın çarmıha gerilmesiyle ilgili bir mozaik tasviri var. Mozaik, bir kilisenin dış duvarını süslüyor. Altta ise "Eski zamanlarda uygulanan yok artık diyeceğiniz cinsten en vahşi idam yöntemlerini sizler için derledimmm. Detaylar için yana kaydırın." yazıyor. Bu resimde, bir tür "dark humor" ile karşı karşıyayız. Mozaik, Hristiyanlık inancının en önemli sembollerinden birini gösteriyor. Ancak alttaki yazı, bu sembolü modern zamanların vahşi idam yöntemleriyle bir araya getirerek, trajik bir olayın komik bir şekilde yorumlanmasını sağlıyor. Burada, Hristiyanlık inancının bir parçası olan bir olay, günlük hayatta karşılaştığımız eğlenceli içeriklerle birleştirilerek, bir "dark humor" örneği yaratılıyor.

Fotoğrafta iki farklı görsel var. Sol tarafta bir şövalyeyi andıran bir adam at üzerinde ilerlerken bir borazan çalıyor. Sağ tarafta ise bir insanın sırtının içinden kanlı bir kartal figürü çıkıyor. Bu iki görsel, Vikingler'in uyguladığı bir idam yöntemine atıfta bulunuyor. Vikingler, kurbanlarını bir platforma yüzüstü yatırıp, sırtından derin kesiklerle kartal figürü oyuyorlar. Daha sonra ellerini kurbanın içinden geçirerek kaburga kemiklerini tek tek ters çeviriyorlar. Böylece kanatları açmış kanlı bir kartal görüntüsü oluşuyor. Bu görsellerin mizahı, Vikingler'in idam yönteminin korkunçluğu ile "kartal" figürünün oldukça farklı bir şekilde yorumlanması arasındaki çelişkide yatıyor. İdam yöntemi, vahşet ve acımasızlık çağrıştırırken, "kartal" figürü özgürlük, güç ve güzellikle ilişkilendiriliyor. Yani, Vikingler'in idam yöntemini "kartal" figürüyle ilişkilendirmesi, ironik bir mizah yaratıyor. Bu, insan hayatının değersizliği ve Vikingler'in vahşetinin absürt bir şekilde nasıl "sanatsal" bir şekilde sunulduğunun bir parodisi olarak yorumlanabilir.

Fotoğrafta, eski bir idam yöntemini tasvir eden bir resim gösteriliyor. Resimde, demir bir kafese hapsedilmiş bir kişiyi görüyoruz. Kafesin altına yerleştirilmiş büyük bir kazan var. Resmin altındaki metin, bu idam yönteminde önce kazanın içine su veya yağ konulduğunu, daha sonra mahkumun içine atıldığını ve altına ateş yakılarak kazanın ısıtıldığını anlatıyor. Burada kullanılan espri, bu idam yönteminin vahşetini ve insanlık dışılığını ironik bir şekilde göstermek amacıyla kullanılmış. Resim, hem tarihi bir gerçeği hem de insanın acımasızlığını komik bir şekilde yansıtıyor.

Resimde, İngiliz sömürgeciliği döneminde Hindistan'da uygulanan bir idam yöntemini görüyoruz. Bir adam topun ağzına bağlanmış ve top ateşlenerek adam parçalanmış. "Topun ağzında olmak" deyiminin buradan geldiği söyleniyor. Bu, insanların "topun ağzında olmak" deyimini kullandığında, aslında bir adamın gerçekten de topun ağzına bağlanarak öldürüldüğü bir cezaya maruz kaldığını düşünmediği ve bu deyimin ne kadar ağır bir geçmişe sahip olduğunu anlamadığı anlamına geliyor.

Fotoğrafta, antik Yunanistan'da kullanılan "Bronz Boğa" adlı bir idam yöntemi gösteriliyor. Bu yöntemde mahkum, boğanın içine kapatılıyor ve altından ateş veriliyor. Boğa, ısıdan kızışıyor ve mahkumun içinde kızarmış et gibi pişiyor. Bu idam yönteminin acımasızlığı, fotoğrafa eklenen "Siz bilin diye" notuyla alaycı bir şekilde vurgulanıyor. Bu, "Siz bilirsiniz" anlamına gelen bir ifade olsa da, fotoğrafta görünen idam yönteminin vahşetine dikkat çekerek, "Siz de bu vahşeti bilmeniz için söylüyorum" gibi bir anlam ifade ediyor.

Resimde, bir kişi kazığa oturtularak idam edilmiş ve kazıktan aşağı doğru sarkan vücudunun parçaları görülüyor. Resimde, "Meşhur bir idam yöntemi olan kazığa oturtma, mahkumun kazığa geçirilmesinden daha acı verici bir idam şeklidir. Kazık önce yağlanır daha sonra mahkum üzerine oturtulur. Kendi ağırlığıyla aşağıya doğru kayan mahkumun içinden geçen kazık mahkumun iç organlarını parçalar. 15. yüzyılda Osmanlı'ya isyan eden III. Vlad (Kazıklı Voyvoda) bu idam yöntemiyle 20.000'den fazla kişiyi acımasızca idam etmiştir." yazıyor. Şaka ise, idam yönteminin acı verici ve vahşi olmasına rağmen, "Kazıklı Voyvoda"nın 20.000 kişiyi acımasızca idam etmiş olmasına rağmen, bu idam yönteminin "meşhur" olması ve 15. yüzyılda "Osmanlı'ya isyan eden" bir şahsiyetin bu yöntemle idam edilmiş olması. Bu durum, şiddetin ve vahşetin tarihe nasıl geçtiğini ve hatta zamanla meşrulaştırılabildiğini sorgulatıyor.

Fotoğrafta büyük bir örümcek var. Altında ise, "Hemen değil de yavaş yavaş öldüren bu idam şeklinde mahkumun üzerine bal, süt ve şekerli yiyecekler sürülür, dökülür. Daha sonra bir sandala sıkıca bağlanan mahkum sürüngen hayvanların ve haşerelerin bolca bulunduğu bir bataklığa bırakılır. Burada böcekler ve sürüngenler tarafından yavaş yavaş öldürülür." yazıyor. Bu fotoğrafta görünen örümcek gibi diğer böceklerin de 'yavaş yavaş öldüren' idam yöntemi uygulayarak 'mahkum'larını öldürdüğü bir mizah kullanılmış.


Yorumlar

Henüz bişi yazılmamış