Yeni hikayenizle geldimmm. Keyifli okumalar 👋🏻
Fotoğrafta, ünlü Polonyalı piyanist Władysław Szpilman'ın gençlik fotoğrafı var. Alttaki yazıda ise Szpilman'ın hayat hikayesi anlatılıyor. Şaka ise, Szpilman'ın hayatının trajik bir şekilde Nazi zulmüyle kesişmesi ve bunun sonucunda müzik kariyerine devam etmek zorunda kalması. Ancak, bu durum esprili bir şekilde "Hitler'in iktidara gelmesiyle Polonya'ya dönmek zorunda kaldı" şeklinde ifade edilmiş. Bu ifade, Szpilman'ın yaşadığı acıyı ve zorlukları biraz da olsa hafifletmeyi amaçlayan bir kara mizah örneği olarak görülebilir.
Resimde "The Pianist" filminin posteri ve filmin konusu olan Władysław Szpilman'ın bir fotoğrafı bulunuyor. Szpilman'ın 2000 yılında öldüğü bilgisi veriliyor. Fotoğraftaki metinde "The Pianist" filminin bir "macera hikayesi" olduğu yazılmış ve "The Pianist" filminin konu itibarıyla oldukça "macera" içeren bir film olmadığı ima ediliyor.
Fotoğrafta ünlü Polonyalı piyanist ve besteci Władysław Szpilman'ın bir piyanonun başında oturmuş fotoğrafı var. Fotoğrafın altındaki yazı Szpilman'ın hayatını ve hayatının en zor dönemlerini anlatan bir hikaye anlatıyor. Fotoğrafın altındaki yazı aslında bir espri değil, Szpilman'ın gerçek hayat hikayesinin kısaca anlatımı. Şu şekilde özetleyebiliriz: 1935'te Varşova Devlet Radyosu'nun piyanisti olan Szpilman, Almanların Polonya'yı işgali sırasında radyoda çalmaya devam etti. 1 Eylül 1939 tarihinde radyoda görev yaptığı işine son verildi. Ailesiyle birlikte yaşamak zorunda kaldığı Varşova Gettosunda ilk dönemlerde lokantalarda piyano çaldı. 1942 yılında Almanlar, Avrupa'da kurdukları gettolardan toplama kamplarına büyük sevkiyatlar başlattılar. Auschwitz'ten sonra en çok ölümün yaşandığı Treblinka toplama kampına ise sadece iki gettodan sevkiyat yapılıyordu; biri Bialystok, diğeri ise Varşova. Władysław Szpilman'ın hikayesi, savaşın insan hayatına etkilerinin ve hayatta kalma mücadelesinin dokunaklı bir örneğidir.
Fotoğrafta sol tarafta Polonyalı Yahudi piyanist ve besteci Władysław Szpilman'ın bir fotoğrafı, sağ tarafta ise "Piyanist" filminde Władysław Szpilman rolünü oynayan Adrien Brody'nin bir fotoğrafı yer alıyor. Fotoğrafın altına yazılan metinde, "Yaşadıkları ve hayatı, "Piyanist" filmine ilham kaynağı olan, Yahudi asıllı Polonyalı piyanist ve besteci Władysław Szpilman'ın hayat hikayesini sizler için derledim. Sola kaydırın." yazıyor. Bu paylaşımın esprili yanı, Adrien Brody'nin fotoğrafını Władysław Szpilman'ın fotoğrafıyla yan yana koyarak, Brody'nin Szpilman'ın hikayesini çok gerçekçi bir şekilde canlandırdığına dikkat çekmek. İkisinin de fotoğrafları, karakterin dış görünüş ve ruhu bakımından benzerlik gösteriyor.
Fotoğrafta, ünlü Polonyalı piyanist Władysław Szpilman'ın bir Alman subayı tarafından bir piyanoya oturtulacağı ve ona çalması için zorlanacağı an betimlenmiştir. Ancak Szpilman, Alman subayına piyanist olduğunu ve ona Chopin çaldığını anlatır. Bu şaka, bir bakıma **"korkudan ürperdiğini göstermek için piyanistlik oynama"** atasözüne benzemektedir. Szpilman, Alman subayı korkutmak ve hayatını kurtarmak için piyanistlik yeteneğini kullanmaktadır. Ancak burada asıl nokta, Szpilman'ın hayatını kurtarmak için müzikal yeteneğini kullanmasının bir ironi yaratmasıdır. Çünkü piyanistlik, bu hayati anlarda ona hayatını kurtaracak bir silahtan çok daha fazla işe yarayan bir yetenektir.
Fotoğrafta, siyah beyaz bir fotoğrafta bir adam oturmuş piyano çalıyor. Resmin altında adam hakkında bilgiler verilmiş. Adamın adı, 1950 yılında Varşova gettosundaki görevinden ötürü 25 yıl hapis cezasına çarptırılmış. Adam hakkında yapılan şaka ise, adamın "işlediği suçlardan ötürü savunma hakkı yoktur" maddesi eklenmiş olması. Burada asıl amaç, adamın piyano çalmayı bilmiyor gibi göstererek, "işlediği suçlardan ötürü" ifadesini ironik bir şekilde kullanmak. Yani bu adam ne suç işlemiş olabilir ki savunma hakkı verilmemiş?
Henüz bişi yazılmamış