18 Yıl Boyunca Havaalanında Yaşayan Adamın Filmlere Konu Olan İnanılmaz Öyküsünü sizler için derlemeye çalıştım.Detaylar için yana kaydırın. Daha fazla hikaye,bilgi ve haber için bizi takip edip beğenmeyi unutmayın; @sizbilindiye
Fotoğrafta, havalimanında oturan ve bir pipo içen bir adam görülüyor. Adamın havalimanında oturmasına rağmen, yüzündeki ifadeden anlaşılıyor ki oldukça mutsuz. Şaka, Naserî'nin havalimanından çıkıp, aslında "insanların içinde bulunduğu durumu, siyasi sistem içerisine sıkışmış hayatları" gördüğü için mutlu olduğunu ima ediyor. Yani, aslında havalimanından çıkmakla, gerçek dünyadaki sorunlardan kurtulmak ve gerçekten özgür olmak istediğini anlatıyor.
Fotoğrafta bir havalimanı bekleme salonunda oturan bir adam görüyoruz. Adam, havalimanında kalmaktan mutlu gözüküyor ve gitmek istemiyor gibi duruyor. Adamın havalimanında kaldığı süre içerisinde tuvaletlerde yıkanıp ihtiyaçlarını giderdiğini, etraftaki insanları izlediğini ve bol bol kitap okuduğunu yazıyor. Fıkra, adama havalimanında yaşamayı benimsemiş gibi göstererek ironik bir şekilde anlatılıyor. Adam, havalimanı bekleme salonunda kalmak yerine başka bir yere gitmek istemediği için, adeta havalimanını evine dönüştürmüş ve orada hayatını sürdürüyor.
Fotoğrafta, havalimanında bir adam oturmuş, düşünceli bir şekilde uzaklara bakıyor. Adamın yanında bir de sigara kutusu ve bir çakmak var. Adam, havalimanından çıkamayacağını düşünmeye başlamış ve bu kapalı alandan çıkıp temiz hava almak bile çok uzak bir düşünceymiş. Şaka, adamın havalimanından çıkamayacağını düşünmesiyle ilgili. Adamın uzun süre havalimanında kalmış olduğu ve artık bu durumun normalleştiği ima ediliyor. Ayrıca, havalimanından çıkmak için mücadele etmediği de ima ediliyor. Bu durum, havalimanının çok sıkıcı olduğunu ve adamın burada mahsur kaldığını ima ediyor.
Resimde, büyük bir havalimanında bir adamın tek başına oturduğu görülüyor. Resmin altındaki yazıda ise, adamın sahte belgelerle havalimanına geldiği ve belgelerin sahte olduğunun anlaşılmasından sonra havalimanından ayrılamaması ve havalimanında kalmaya devam etmesi anlatılıyor. Adamın havalimanında kalmasının sebebi ise, sahte belgeleri teslim eden kişilerden biri olduğunu ve onlarla iletişime geçebilmek için havalimanında beklemesi gerektiği olarak yorumlanabilir. Eserin esprili yanı, adamın havalimanında kaldığı ve bu durumun nedeninin belgelerin sahteliği olduğu anlamına geliyor. Bu da adamın aslında havalimanında bekleyen kişilerden biri olduğunu ve havalimanından ayrılmak istemediğini ima ediyor.
Resimde bir havaalanında oturan bir adam görülüyor. Adam sigara içiyor ve etrafında boş koltuklar var. Fotoğrafın altındaki yazı ise adamın havaalanında mahsur kaldığını ve Fransızca bilmediği için ufak tefek işlerle geçimini sağlamaya çalıştığını anlatıyor. Fıkra, havaalanlarının uluslararası alan olarak kabul edildiği ve herhangi bir ülkenin sınırını oluşturmadığı gerçeğine dayanıyor. Adam havaalanında mahsur kalmış gibi görünse de, aslında istediği zaman havalanından ayrılabilir. Ancak Fransızca bilmediği için bunu yapamayacağını düşünüyor.
Fotoğrafta bir havaalanında bir adam oturarak pipolu bir şekilde oturuyor ve karşısında bir masa var. Masa üzerinde de bir evrak çantası duruyor. Resimdeki mizah, bir adamın, bir ülkeye kaçışını kanıtlayan belgelerin, kaçmak istediği ülkeye verilmesi gereken belgelerin, tam olarak o ülkeye gitmek için gerekli belgeler olmasından kaynaklanıyor. Bu durum, adamın kendisini oldukça garip ve çaresiz hissetmesine ve ne yapacağını bilememesine neden oluyor.
Resimde "Terminal" filminde oynayan Tom Hanks'i andıran bir adam görülüyor. Adam, bir havaalanında, terminalin bekleme salonunda oturmuş ve bir kitap okuyor. Bu fotoğraf, Tom Hanks'in "Terminal" filmindeki karakteri ile benzerlik kurulması için paylaşıldığı için komik. Filmde Tom Hanks, ülkesinde siyasi bir darbe olması nedeniyle, yeni bir ülkeye gitmeye çalışırken, pasaportsuz kalır ve havaalanının terminalinde mahsur kalır. Fotoğrafta görülen adamın bu durumla bağlantılı olduğu düşünüldüğünde, fotoğrafa eklenen yazı da "Tüm bunlar eşi benzeri olmayan bir maceraya dönüştü... Nasseı'nın hikayesi havaalanında 18 yıl boyunca yaşadığı hayati ilham alan "The Terminal" adlı filmin de konusu olarak piyasaya sürüldü." şeklinde. Bu yazı ile, fotoğraflardaki adamın "Terminal" filminin karakteri ile ilişkilendirilmesi, insanlara esprili bir şekilde "The Terminal" filmini hatırlatmaya çalışıyor.
Fotoğrafta bir adam havalimanında oturmuş ve sigara içiyor. Adamın ağzından çıkan duman "sizbilindiye" yazısı oluşturmuş. Resmin altındaki yazı ise, adamın memleketinde yaşadığı durumu anlatarak yardım istediğini ve Avrupa'da kendisine siyasi sığınma hakkı verecek bir ülke aradığını söylüyor. Şaka, adamın "sizbilindiye" der gibi duruyor ve bunun "siz bilin diye" anlamına gelmesi, yani adamın durumunu ve yardım talebini anlattığını gösteriyor.
Fotoğrafta, Fransız aktör ve komedyen Louis de Funès, Charles de Gaulle Havalimanı'nda bekleme alanında oturuyor. Resmin altında yazan metin, Louis de Funès'in 1988 yılında Fransa'dan İngiltere'ye gitmeye karar verdiğini, uçak biletlerini aldığını, ancak havalimanına gittiğinde mülteci olduğunu kanıtlayan evraklarını bulamadığını anlatıyor. Bu durumun, Louis de Funès'in kimliğiyle ilgili bir şaka olarak yorumlanabileceğini söyleyebiliriz. Çünkü onun Fransız bir aktör olduğunu herkes biliyor ve mülteci olduğunu iddia etmesi çok komik bir durum. Ayrıca, onun bu şekilde zor durumda kalması, karakterine özgü bir mizah unsuru olarak algılanabiliyor.
Henüz bişi yazılmamış