18 Yıl Boyunca Havaalanında Yaşayan Adamın Filmlere Konu Olan İnanılmaz Öyküsünü sizler için derlemeye çalıştım.Detaylar için yana kaydırın. Daha fazla hikaye,bilgi ve haber için bizi takip edip beğenmeyi unutmayın; @sizbilindiye
Fotoğrafta havalimanında oturmuş sigara içen bir adam var. Adamın üzerinde kırmızı bir takım elbise ve kırmızı bir şapka var. Altta da bir açıklama yazısı bulunuyor. Şaka, adamın havalimanında otururken sigara içmesiyle ilgili. Havalimanlarında sigara içmek yasaktır ve adamın bunu bilmesi gerekirdi. Fotoğraf, adamın "ben buraya gitmeyi hak ediyorum" der gibi sigara içmesini komik bir şekilde gösteriyor. Fotoğrafın asıl amacı, insanların özgürlüklerine nasıl sınırlandırıldığını ve bunun onları ne kadar sinirlendirdiğini göstermek. Adamın sigara içmesi, havalimanı kurallarına karşı bir protesto olarak yorumlanabilir.
Resimde havalimanında oturmuş bir adamı görüyoruz. Adamın düşünceleri ve bakışları, oradan asla çıkamayacağı düşüncesini akla getiriyor. Bu, havalimanının içeride olması ve adamın da hapishanede gibi olmasıyla ilgili bir mizah. Fıkranın anlamı, adamın havalimanını bir hapishane gibi hissetmesi ve dışarı çıkamayacağını düşünmesiyle ilgili. Ancak, gerçekte bir havalimanında, dışarı çıkmak için herhangi bir engel yok. Bu durum, adamın kendi düşüncelerinin ve hislerinin onu hapse attığını gösteren bir mizah unsuru yaratıyor.
Fotoğrafta havalimanında oturan bir adam görülüyor. Adamın elinde bir pipo var ve üzgün görünüyor. Alttaki yazı ise Belçika'ya gönderilmesi gereken belgelerin sahte olduğunu fark eden adamın Fransada kalmaya karar verdiğini anlatıyor. Bunun sebebi ise Belçika'nın onu yakalayacağını düşünmesi. Şaka ise adamın kendini güvende hissetmek için sahte belgelerle yurtdışına kaçmaya çalışırken aslında daha da tehlikeli bir duruma düştüğünü gösteriyor.
Fotoğrafta, bir havalimanında oturmuş, sigara içen ve düşünceli bir adam görünüyor. Adamın üzerindeki yazı, havalimanlarının uluslararası alan olarak kabul edildiği ve herhangi bir ülkenin sınırları olarak tanımlanmadığı, dolayısıyla adamın havalimanında kalmak veya orada bulunmak için herhangi bir belgeye ihtiyaç duymadığını ifade ediyor. Fıkra, adamın havalimanında mahsur kalmış olmasına rağmen, havalimanının sınır olmayıp uluslararası bir alan olduğuna dikkat çekerek, adamın aslında "mahsur" olmadığını ve istediği zaman havalimanından ayrılabileceğini ima ediyor. Bu durum, okuyucunun kendi kendine gülmesini sağlıyor.
Fotoğrafta, bir havaalanında kırmızı bir masada oturan ve pipo içen bir adam var. Adamın masasında bir de siyah dosya var. Fotoğrafın altındaki yazı ise adamın pipo içerken havaalanında sıkışıp kaldığını ve dosyayı almak için yıllarca mücadele ettiğini anlatıyor. Fıkra, adamın havaalanında sıkışıp kalmasını ve dosyayı almak için yıllarca mücadele etmesini esprili bir şekilde anlatarak eğlenceli bir durum yaratıyor.
Fotoğrafta, Tom Hanks'in "The Terminal" filminde oynadığı karaktere benzeyen bir adam bir havalimanında oturuyor. Resim, "Tüm bunlar eş benzeri olmayan bir maceraya dönüştü... Nasseı'nin hikayesi havalanında 18 yıl boyunca yaşadığı hayatı ilham alan "The Terminal" adlı filmin de konusu olarak piyasaya sürüldü. Film 2004 yılında gösterime girdi ama Nasseı hala havalanında yaşamaya devam ediyordu. Film yapımcıları bu film için Nasseı ile röportaj yaptı ve hikayesini filmde kullanmak için izin aldılar. 2005 yılında, hayat hikayesi kullanıldığı için kendisine 300.000 ABD dolarının üzerinde para verildi. Söylentilere göre ise parayı yıllar sonra ingiliz vatandaşlığını almak ve yirmi yıldır istediği hayatı kurmak için kullandı." yazısıyla birlikte paylaşılmış. Bu durum, Tom Hanks'in "The Terminal" filminde oynadığı karakterin yıllarca havalimanında mahsur kalması ve hayata adapte olmaya çalışmasıyla, bu resmin altına yazılan yazının birleştirilmesiyle oluşturulmuş bir mizahi durum.
Fotoğrafta bir havaalanı ve orada oturan sigara içen bir adam görünüyor. Adamın sigarası bir pipolu ancak ağzında sigara yok. Şaka, adamın sigara içtiğini ancak pipolu bir sigara içmediğini gösteriyor. Bu da şaşırtıcı ve komik bir durum yaratıyor.
Fotoğrafta bir adamın bir havaalanında, bir masanın etrafında oturmuş bir pozu görüyoruz. Resim altındaki yazı, adamın Fransa'ya gitmeye karar verdiğini ve uçak bileti aldığını ancak Charles de Gaulle Havaalanına geldiğinde mülteci olduğunu kanıtlayacak belgeleri bulamadığını ve bu nedenle ne Fransa'ya giremeyeceğini ne de ülkeden ayrılabileceğini söylüyor. Bu mizah, mültecilikle ilgili zorlukları ve kişinin kendi ülkesine ve başka bir ülkeye giriş izni olmaksızın "sıkışmış" olma olasılığını ele alıyor. Adamın havaalanında, bir masanın etrafında oturmuş ve perişan olduğunu gösteren resim, durumunun çaresizliğini vurguluyor.
Henüz bişi yazılmamış