Mevcut ekonomik durumlardan dolayı pazar gününü evde geçiren içkiliydi bilmem ne karakterleri.
Fotoğrafta, bir koltuğa oturmuş, gri renkli, büyük başlı ve ince vücutlu bir uzaylı var. Uzaylı, bacaklarını birleştirmiş ve ellerini kucağında tutuyor. Uzaylı, sanki sıradan bir insan gibi ev ortamında oturmuş ve rahatlamış bir şekilde görünüyor. Bu fotoğraftaki espri, uzaylıların dünya hakkında bilgi sahibi oldukları ve insanlarla benzer alışkanlıklar sergileyebilecekleri fikrini esprili bir şekilde ele alıyor. Uzaylının ev ortamında rahatça oturması ve insanlara benzeyen bir şekilde davranması, uzaylılar hakkındaki klişe fikirleri alt üst ediyor ve insanlarla uzaylıların arasındaki benzerlikleri ironik bir şekilde vurguluyor.
Fotoğrafta üç kişi kanepede oturmuş. Kadınlardan biri çok güzel bir elbise giymiş, diğer kadın ise eski ve basit bir kıyafet giymiş. Erkek ise rahat bir kıyafet giyiyor. Resimde espri, kadının giydiği güzel elbiseyle diğer kadının giydiği basit kıyafet arasında bir kontrast yaratmak. Bu, insanların görünüşlerine nasıl önem verdikleri ve giyimlerinin kişisel stillerini nasıl yansıttığı hakkında bir yorum olabilir. **Espri:** "Güzellik ve zarafet herkes için değildir."
Resimde üç erkek var. Sağdaki adamın saçı sol tarafa yatmış ve saçı daha uzun. Ortadaki adamın saçı düz ve saçı daha kısa. Sol taraftaki adamın saçı da sol tarafa yatmış ve daha uzun. Sağdaki adam "Benim saçım sol tarafa yatıyor ve uzun!" diyor. Ortadaki adam "Benim saçım düz ve kısa!" diyor. Sol taraftaki adam "Benim saçım da sol tarafa yatıyor ve uzun ama neden benim saçlarım hiç dikkat çekmiyor?" diye soruyor. Bu espri, saç şekilleri ve dikkat çekme arasındaki farkı komik bir şekilde gösteriyor. Saçları benzer olan iki adam saçlarının özelliklerini vurgularken, saçları farklı olan adamın saçları göz ardı ediliyor. Bu durum, bazen kişilerin fark edilmemesinin nedeninin sadece fark edilebilir bir özelliklerinin olmamasından kaynaklanabileceği fikrini komik bir şekilde ele alıyor.
Fotoğrafta bir kadın görüyoruz. Kadın, sol elinde görünmeyen bir şey tutuyor ve sanki bir şey yapmaya çalışıyor gibi hareket ediyor. Ancak, kadının yüzündeki ifadeden ve hareketlerinden anlıyoruz ki, o aslında oldukça sıkıntılı ve çaresiz. Bu fotoğrafın espri konusu, kadının elinde tuttuğu şeyin bir fındık kırma aleti olması ve kadının bu aletle fındık kırmaya çalışması, ancak bunu başaramayışıdır. Bu durum, kadının çaresizliğini ve fındık kırma işleminin zorluğunu vurgular. Fındık kırma işlemi, Türk kültüründe sıkça görülen bir aktivitedir ve bu nedenle bu fotoğraf Türk izleyicilere hitap edecek bir espri taşımaktadır. **Espriyi daha da anlaşılır hale getirmek için, fotoğrafta "Fındık kırma aletiyle fındık kırmaya çalışıyor, ama olmuyor!" gibi bir başlık kullanılabilir.**
Fotoğrafta, beyaz bir koltukta oturan küçük bir bebek görüyoruz. Bebek koltukta sıkışmış gibi duruyor ve yüzünde ciddi bir ifade var. Koltuğun arkasında, bebeğin sıkıştığı yeri gösteren büyük bir yastık var. Bu fotoğrafın esprisi, bebeğin koltuğa sığamadığı halde, hala ciddi bir ifadeyle oturuyor olması ve bunun komik bir durum olarak sunulması. Şu şekilde de açıklayabiliriz: Bebek, koltuğa sığamamasına rağmen, sanki orada olmaya alışmış gibi, "Ben böyleyim işte" der gibi bir yüz ifadesi sergiliyor. Bu durum, çocukların her şeye rağmen keyifli ve neşeli olmalarını gösteren komik bir anı yakalıyor.
Resimde, kanepede oturan ve bir nargile tüten bir adam görülüyor. Adamın nargile tüterken çok ciddi ve düşünceli bir ifadeye sahip olması, nargilenin ona ne kadar ciddi bir konu olduğunu gösteriyor. **Fıkra:** Adam nargile tüterek düşündüklerini şöyle ifade eder: "Bu hayatın anlamı ne? Neden varız? Nereye gidiyoruz? Ne yapacağız? Bu nargile gerçekten çok iyiymiş." Nargilenin hayatın anlamı gibi önemli konulara bir çözüm sunamayacağı komik ve absürt bir durum yaratıyor.
Resimde tuvalette oturan bir adam var. Etrafındaki tuvalet malzemeleri ve genel atmosfer tuvalette olduğuna işaret ediyor. Fakat adam üzerindeki pijamalarıyla sanki evinde oturuyormuş gibi rahat görünüyor. Bu durum tuvalette olduğunun farkında olmaması veya bunu umursamaması gibi bir izlenim yaratıyor, ki bu komik bir durum. Bu resmin komik yanı, adamın tuvalette olmasına rağmen ev ortamındaymış gibi rahat olması ve bu durumun ironik bir şekilde gözler önüne serilmesidir.
Fotoğrafta, güneş gözlüğü ve şapka takmış bir adam, dışarıda bir sandalyede oturmuş ve elinde bir içecek var. Adamın sandalyesi, küçük bir masanın hemen yanında. Masada meyveler ve bir bardak su var. Adam, dışarıda güneşlenmenin tadını çıkarıyor gibi görünüyor. Şaka, adamın güneş gözlüğü takmış olmasına rağmen gözleri kapalı ve içeceğini içerken kaşlarını çatmış olması. Bu, adamın güneşlenmenin tadını çıkarıyormuş gibi görünmesine rağmen aslında rahatlamadığını gösteriyor. Bu durum, çoğumuzun güneşlenmek için zaman bulma çabasına rağmen bazen gerçekten rahatlayamadığımız gerçeğiyle dalga geçiyor. **İngilizce açıklama:** The photo shows a man wearing sunglasses and a hat sitting on a chair outside, holding a drink. The man's chair is right next to a small table. There are fruits and a glass of water on the table. The man seems to be enjoying the sun. The joke is that the man has his eyes closed despite wearing sunglasses and is frowning while drinking his drink. This shows that although the man seems to be enjoying the sun, he is actually not relaxed. This is a humorous take on the fact that many of us struggle to find time to relax and truly unwind despite trying to sunbathe.
Fotoğrafta, yatakta oturan ve üzgün görünen genç bir çocuk var. Çocuğun yüzü asık ve üzgün. Etrafındaki ortam da biraz dağınık. Bu fotoğrafa dair bir espri yok, sadece üzgün bir çocuğun resmi var.
Abi ekonomik durumlar yüzünden içkiliymiş, bilmem ne karakterlermiş... Bu tweet'i bir de "Ekonomik durumlar yüzünden evde oturup Twitter'da trollenen karakterler" olarak yazsaydın daha iyi olurdu 🤣
Bu tweet'in ekonomik durumla alakası yok, pazar gününü evde geçirmeyi sevenlerin profili bu 😂