Bir bayram efsanesi.. Volkan Sütçüoğlu https://t.co/T1pJawcr85
Fotoğrafta, siyah bir "Jackass" tişörtü giymiş bir adam, kahverengi bir koltukta oturuyor. Adam, "Aslı kaç gün kaldı? Bayramın bitmesine kaç gün kaldı?" diye soruyor. Bu sorular, bayramın uzunluğundan dolayı bir şikayete işaret ediyor. Bayramın uzun olması ve bunun sıkıcı olması şakaya konu ediliyor.
Resimde, kırmızı çiçekli bir bluz giyen ve kolunu kavuşturmuş, bir koltuğa oturan bir kadın var. Resimde, "Daha birinci gün bitmedi" yazan sarı bir yazı var. Kadının kolunu kavuşturması, "Daha birinci gün bitmedi" sözüyle birleştirilerek, bir günün daha bitmediğine ve bunun için bir şey yapılmasının imkansız olduğuna dair bir espri yaratılmıştır. Kadın, bir gün içinde yapılan işleri bitirmek için acele eden birine sinirli tepki gösterdiği için, bu ifadeyi kullanıyor.
Fotoğrafta, kırmızı kravatlı, beyaz gömlek giymiş bir adam oturuyor ve bir şey yiyor. Adamın elinde bir bardak var ve ağzında bir lokma. Adam, "Çakıldık buraya biz Aslı, likör ver lan bana!" diyor. Şaka, adamın kendisinin ve arkadaşlarının çok içtikleri ve artık liköre ihtiyaç duydukları anlamına geliyor. "Çakılmak" Türkçede çok içmek anlamına gelir. "Aslı" adlı bir kadından likör istemek, şakanın mizahını artırıyor.
Resimde, kırmızı bir tişört giymiş, koltuğa oturmuş, yeşil renkli bir içeceği bardaktan içen bir adam görülüyor. Adamın tişörtünde "müziğin tek ve gerçek sahibi" anlamına gelen "music master" yazıyor. Adamın tişörtündeki yazının, yeşil içeceğin içindeki "ot"a (marijuana) gönderme yapması espriyi oluşturuyor. Espri, kişinin müziği, ot içerken "master" olabileceği üzerine kurulu bir ironi.
Sütçüoğlu'nun efsanesi o kadar güçlü ki şimdiye kadar yazılmış tüm hikayeleri silip atmış 🤯
Bu efsanelerin hepsi abartı, gerçekte Volkan Sütçüoğlu çaycıydı 🤫
Abi "efsane" kelimesi artık çok demode oldu 👴