Biraz uzun ama herkesin mutlaka okuması gereken yazı . Keyifli okumalar 👋🏻 Daha fazla hikaye,bilgi ve haber için bizi takip edip beğenmeyi unutmayın; @sizbilindiye #bilgi #pratikbilgiler #faydalıbilgiler #gerçek #ilginçbilgiler #ilginçvideolar #ilginç #sıradışıbilgiler #keşfet #bilim #haber




Kaynak

Resimde farklı ülkelerin para birimlerinden oluşan bir yığın görüyoruz. Resimde "Siz sadece elinizdeki kağıtların para olduğuna inandırılnız ama değil, dünyada 1971 yılından beri para kullanılmıyor... Nasıl mı? Gelin birlikte inceleyelim. Yana kaydırın." yazıyor. Bu bir mizah, çünkü 1971 yılından beri dünyada para kullanılmadığı doğru değil. Para hala geçerli bir ödeme aracı.

Fotoğrafta çeşitli eski paralar var. Yazıda da para sisteminin altın ve gümüşe dayandığı, kağıt paranın daha sonra icat edildiği ve değerinin altına ve gümüşe bağlı olduğu anlatılıyor. Bu durum, günümüzde kağıt paranın değerini sorgulamamızı sağlayan bir mizah unsuru olarak kullanılabilir. Çünkü günümüzde kağıt para, altına veya gümüşe bağlı olmaksızın, bir devlet tarafından basılıp dolaşımda tutuluyor. Dolayısıyla, eski zamanlardaki gibi bir madeni karşılığı yok.

Fotoğrafta Amerikan doları madeni paralarının ön ve arka yüzleri görünüyor. Yazıda, "Fiat" kelimesinin Latincede "olsun" anlamına geldiği ve Amerikan dolarının da "iradi para" sistemine dayandığı, yani altının ve gümüşün değeriyle desteklenmediği, sadece hükümetin verdiği güvenceyle değerlendiği açıklanıyor. Bu nedenle, Amerikan dolarının kağıt ve madeni paraların değerinin sadece hükümetin güvencesiyle belirlendiği ve "olsun" dendiği için, "fiat para" olarak adlandırıldığı bir espriyle anlatılıyor.

Resimde bir sürü eski Türk parası ve bir yazı var. Yazı şöyle diyor: "Şimdi gelelim işin en rahatsız edici boyutuna: Şu an dünyadaki bütün ülkeler "fiat" yani "iradi para" basıyorlar. Yani gerçek bir karşılığı olmayan, sadece iradeye dayalı kağıtlar. Fiat(iradı) para üretimi devletler eliyle yapılan bir nevi kalpazanlıktır. Buna "fiat" para sistemi denir. 1971'den beri sürdürülen bu sistemin çöküşü yaklaştı ve sonu hiç iyi olmayacak. Şöyle bir örnekleme yapalım; Diyelim ki piyasada sadece 2 lira var. Yani hükümet, merkez bankasına 2 liralık tahvil vermiş ve karşılığında bu 2 lira basılıp, piyasaya sürülmüş. Ama tahvilin bir de faizi vardır." Bu yazı, dünya ekonomilerinin dayandığı para sistemini eleştiriyor. Yazar, sistemin "kalpazanlık" olduğunu ve çöküşe doğru gittiğini iddia ediyor. Şaka, yazarın "2 liralık tahvil" ile "2 lira basılıp, piyasaya sürülmüş" arasında yaptığı bağlantıda gizli. Yazar, hükümetin "hiçbir değeri olmayan" tahvili basarak, gerçek değeri olmayan 2 lirayı piyasaya sürmüş gibi gösteriyor. Bu, yazarın "fiat" para sistemini "kalpazanlık" olarak nitelemesinin bir örneği olarak sunuluyor. Şakanın temel esprisi, "fiat" para sistemini gerçek değerden yoksun bir sistem olarak göstererek, üretilen paranın gerçek bir karşılığının olmadığına dikkat çekmek.

Fotoğrafta bir sürü altın sikke var. Resmin altında yazan yazı ise, piyasada sadece 2 lira varken, 2 liranın faizini devletin nasıl ödeyeceğiyle ilgili bir soruyu ve cevabı içeriyor. Soru, 2 liranın faizinin 1 lira olduğunu ve devlet bu faizi nasıl ödeyecek diye soruyor. Cevap ise faizi ödemek için 1 lira daha basacaklarını, ancak o zaman da 3 liranın faiziyle karşı karşıya kalacaklarını ve yine daha fazla lira basmak zorunda kalacaklarını söylüyor. Bu durumun sonsuza dek süreceğini ve hiperenflasyona yol açacağını söylüyor. Bu, klasik bir ekonomik paradoks üzerine kurulu bir espri. Aslında, devletin faizi ödemek için para basması hiperenflasyona yol açabilir.

Fotoğrafta farklı değerlerde Hindistan rupisi paraları var. Yazıda ise "Şu an içinde bulunduğumuz sistemi de korkunç bir son bekliyor. Fiat (ıradı) para sisteminde "para" BORÇ olarak yaratılır. Bu borç devlet tarafından üstlenilmiş gibi görünür ve adına tahvil denir. Ve tabii ki; basitçe üç kelimeyle tanımlanabilir: "Gelecek nesilleri borçlandırmak." Peki ne haklı? Ve şu anda tüm dünyada yapılan tam da budur." deniyor. Bu yazının esprili yanı, "para"nın aslında bir borç olarak yaratılmış olduğunu ve bunun gelecek nesillerin omuzlarına yüklendiğini ima etmesidir. Yani, parayı kullanan her insan aslında bir borçlanma içindedir ve bu borcu da gelecek nesiller ödeyecektir.

Fotoğrafta bir sürü eski altın ve gümüş para görüyoruz. Fotoğrafın altındaki yazıda, fiat para sisteminin tarihten beri birçok kez uygulandığı ama her seferinde de hiperenflasyonla çöktüğü belirtiliyor. Bu durumun kaçınılmaz olduğunu ve yakın gelecekte tüm balonların patlayacağını ifade ediliyor. Resimdeki paralar bir balonun patlaması sonucu dağılmış gibi göründüğü için, fotoğrafla yazının oluşturduğu mizah, fiat para sisteminin çöküşünü balonun patlamasına benzeterek, okuyucuda "bu balonun da patlayacağı kesin!" düşüncesini uyandırıyor.

Fotoğrafta altın ve gümüş paralar görünüyor. Alttaki yazıda, türev piyasalarındaki balonun dünya ekonomisindeki reel varlıkların toplam değerini temsil ettiği belirtiliyor. Fakat, bu varlıkların aslında "kâğıt altın" ve "kâğıt gümüş" olduğu ve gerçek metale dayanmadığı belirtiliyor. Burada yapılan espri, türev piyasalarında gerçek varlıklar yerine kâğıt üzerinden işlem yapıldığını ve bu durumun gerçek ekonomik değeri gizlediğini ortaya koyması. Yani, "kâğıt altın" ve "kâğıt gümüş"ü gerçek değerleriyle aynı seviyede düşünmek, bir yanılsama.

Resimde çok sayıda eski altın ve gümüş para var. Yazıda da 300 trilyon doların 1.5 katrilyonun üzerinde olduğu ve bu miktarın dünyayı 5 kere satmak için yeterli olduğu söyleniyor. Bu miktarın çok büyük olduğu ve türev kontratlarıyla verilen taahhütlerin ödenemeyeceği, eski paraların tarihe karışacağı ve yeni bir para sistemine geçmek zorunda kalacağımız anlatılıyor. Şaka, 300 trilyon dolar gibi astronomik bir rakamın ne kadar büyük olduğuna vurgu yapıyor. Bu kadar büyük bir miktarı hayal etmek zor olduğu için, yazar bunu dünyayı 5 kere satmakla ilişkilendirmiş. Böylece, okuyucunun paraya olan algısını değiştirmeyi ve bu miktarın ne kadar büyük olduğunu anlamasını hedefliyor.


Yorumlar

Henüz bişi yazılmamış