Mont beni sezonu açılmıştır. https://t.co/E8gN5WKC4P


MONT BENİ Tedarikliyim diye sevindim durdum Sıcağ górünce yandım kavruldum Mecnun oldum çöllere savruldum Kırk kapıya muhtaq eyledi mont beni. Bir garip Ercaum bu dünyada konar gögerim Gâhi ağiar gahi gülerim Mont elde diyar diyar gezerim Onulmaz derflere saldı mont beni. OHA BÜTÜN GÜN ELDE MONT TAŞIYA TAŞIYA ERDM LAN.CILELERİN EN BÜYÜGGYMLIŞ GERÇEKTEN.ERoin BEYUPPilii. OD O D00 HARE 000 000 HARŞ HARŞ HAS

Kaynak

Resimde, bir adamın sırtında büyük bir montla zorlanarak yürüdüğü gösteriliyor. Adamın konuşma balonunda "Oha! Bütün gün elde mont taşıya taşıya erdim lan... Çilelerin en büyüğünüymüş gerçekten erdim be... Yuppiiii..." yazıyor. Resmin üstünde ise büyük bir konuşma balonu içinde "MONT BENİ" başlığı ve "Tedarikliyim diye sevindim durdum Sıcak görünce yandım kavruldum Mecnun oldum göllere savruldum Kirk kapıya muhtaç eyledi mont beni... Bir garip Ercanım bu dünyada konar göçerim Gahı ağlar gahı gülerim Mont elde diyar diyar gezerim Onulmaz dertlere saldı mont beni..." yazıyor. Fıkra, montun ağırlığından dolayı adamın zorlandığını ve bunun ona birçok zorluk çıkardığını anlatıyor. Montun, adamın sevdiği bir kadına benzetilmesi ve onu her yere taşıması gerektiği, bu yüzden de adamın yorulduğu, mecnun gibi dolaştığı ve dört bir yana sığındığı anlatılıyor. Bu durum, montun adamın hayatını nasıl zorlaştırdığını ve onu ne kadar yorduğunu gösteren bir mizahi anlatım.


Yorumlar

Henüz bişi yazılmamış