Denizler altında 20.000 ibret.. _________________________________________________ #umutsarıkaya #umutsarıkayakarikatür #mizah #karikatür #komedi #naberdergi #penguen
Resimde bir balıkçı teknesi ve iki kişi var. Teknede olan kişi, teknenin sahibi veya kaptanı olan "Erol Reis" diyor. Karada olan kişi ise balıkçılığa katılmak isteyen birisi. Erol Reis, balıkçılık yapmayı çok sevdiğini ve teknesinde harika zaman geçirdiğini söylüyor. Karadakine de tekneye katılmasını teklif ediyor. Diğer kişi ise teknenin çok güzel olduğunu ve tekneye binmek istediğini söylüyor ama aynı zamanda hava çok soğuk olduğu için tereddüt ediyor. Erol Reis, "Sıcak çay içersin" diyerek onu ikna ediyor ve böylece iki kişi birlikte balık tutmaya gidiyorlar. Fıkra, balıkçılık yapmaktan keyif alan Erol Reis ile hava soğuk olmasına rağmen yine de balık tutmak için heyecanlanan diğer kişinin arasındaki komik diyaloğa dayanıyor. Ayrıca, Erol Reis'in samimi ve içten tavrı ile balık tutmaktan keyif alan kişilerin genel eğilimi de fıkra için komik bir unsurdur.
Resimde bir deniz kıyısında balıkçılık yapan üç adam görünüyor. Bir adam "AAA, EROL REİS BAK BİR PAVYURYA...ZAVALLI AĞLARA TAKILMIŞ YANLIŞLIKLA... ONU DENİZE TEKRAR YOL- LAYAYIM MI YASASIN..." diyor ve elinde bir yengeç tutuyor. Diğer adam ise "YOLLAMA, LOKANTAYA SATARIZ..." diyor ve elinde bir muz tutuyor. Şaka, yengeci bir "pavyurya" (pavyon kadın) olarak göstererek ve adamın "lokantaya satılması" önerisini yaparak oluşuyor. Yengeçlerin "pavyon kadın" olarak kabul edildiği ve "lokantaya satılabileceği" fikri mizah yaratıyor. Ayrıca, adamın elindeki muz ile yengeç arasındaki zıtlık da şakayı güçlendiriyor.
Resimde denizde bir bot ve içinde üç balıkçı, yanında da sudan çıkmış bir yengeç görüyoruz. Yengeç, botta bulunan balıkçılara "Öhö öhö..." derken, balıkçılardan biri diğer ikisine dönerek "İvi, mina koyum... Ben içerdeyim... Gezinmen bitince gel yanıma..." diyor. Şaka, yengecin balıkçıların kendisine "merhaba" demesini beklemesi, ancak balıkçılardan birinin kendisini "yemek" olarak gördüğü ve bunun üzerine "içeri" girerek kendisini yengeçten korumaya çalışması üzerine kurulu.
Resimde yengeçler, çölde yaşıyorlar. Yengeçlerden biri "Bu dışında durmaktan cigerleri parça parça olmuş - yaşlı ama buna yaşamak mı denir abi, böyle yaşayacagima öleyim daha iyi abi - tahtaya vurun tahtaya..." diyor. Resimdeki espri, yengeçlerin çölde yaşamaya alışmış olmasına rağmen, yine de zor şartlarda yaşadıklarına vurgu yapıyor.
Erol Reis'in "Sıçış" sesi, denizlerin altındaki ibretlik 20.000'e dahil olmalı 🤣