O kadar haklı ki… Herkesin kendi hayatından sorumlu olduğunu, başkalarının hayatlarına karışmamamız gerektiğini bir türlü öğrenemedik.


Erdem Sezer @TrErdemSezer Dün bir kardeşimle yürüyordum, yolda bir tanıdığına rastladık. İki hoş beşten sonra “ee çoluk çocuk yok mu oğlum daha, e hadi” dedi. Bir anda irkildim ama ok yaydan çıktı bir kere. 10 dk boyunca çocuk yapmanın ne kadar güzel bir şey olduğuyla ilgili nutuk çekti. Erdem Sezer @TrErdem… · 10.06.2021 … @TrErdemSezer adlı kişiye yanıt olarak Halbuki kardeşimin çocuğu olmuyordu… Sustuk, kendisine sorsak bir on dakika da aslında ne kadar “iyi niyetli” olduğuyla ilgili nasihat çekeceği için nasihatlerini çekip vicdani tatminini yaşayıp bırakmasını bekledik. 8 L7 26 1.496 Erdem Sezer @TrErdem… ·10.06.2021 … Nutuk bitip yolumuza devam ederken bir süre sustuk bir şey konuşmadık. Dayanamayıp “En son ne zaman gördün az önceki arkadaşı?” dedim. “Bilmem, birkaç sene olmuştur” dedi ve başladı dökülmeye. 1 27 20 1.365 Erdem Sezer @TrErdem… 10.06.2021 “Ulan bilmiyor muyum ben çocuğun güzel bir şey olduğunu. Denemediğimiz tedavi kalmadı. Nasip etmiyor işte Allah” diye yolun ortasında başladı ağlamaya. Teskin dahi edemedim. Ağlaması bitti, hiç konuşmadık yola devam ettik. 3 23 27 1.729 Erdem Sezer @TrErdem… 10.06.2021 İnsanların hayatlarına böyle gereksiz “iyi niyetli” müdahalelerin ne gibi yaralar açacağını düşünüyordum bir süredir. Dehşetli bir örnek oldu. 17 76 2.645 Erdem Sezer @TrErdem… · 10.06.2021 … Evlenip yuva kurmak isteyen ama bir türlü nasip olmayanların, böyle “iyi niyetli” tavsiyeleri savuşturmak için “yok yaa bekarlık sultanlık eheheh” diye yalanlara sarılsa da, her tavsiyenin sırtlarına ne kadar büyük bir yük bindirdiğini yaşamayan bilemez herhalde. 3 27 48 2.107 Erdem Sezer @TrErdem… 10.06.2021 … Aynı şekilde kiloları sebebiyle aynaya bakmaktan çekinen, birisiyle karşılaşınca kilolarıyla ilgili “Amma şişmişsin ya biraz dikkat et kendine” diyecek diye insan içine çıkmaktan vaz geçenlerin stresini çekmeyen bilemez. 2 17 45 1.917 Erdem Sezer @TrErdem… · 10.06.2021 Belki çocuk sahibi olmak için yanıp tutuşan birinin eşinin çocuğu olmuyordur ve kendi içlerinde bu imtihana göğüs gerebilecekken toplumsal yük sebebiyle evliliği sürdüremeyecek hale gelecekler. 1 27 27 1.745 Erdem Sezer @TrErdem… 10.06.2021 … Belki bir yuva kurma hayali içinde olsa dahi iffetini koruyan kişi, bu baskılar sebebiyle “talibim yoksa demek ki bende kusur var” psikolojisine girip önüne çıkan ilk saçma sapan kişiyle sırf laf olsun diye evlenecek ya da taliplerini arttırmak için olmadığı bir kişiye dönüşecek. 1 27 28 1.719 Erdem Sezer @TrErdem… · 10.06.2021 İnsanların hayatında bu tarz mevzularda tavsiye verme pozisyonunda olan 1 ya da 2 kişi vardır. O da güzel bir üslupla önce gerçekten istemediği için mi yoksa nasip olmadığı için mi çocuğu olmuyor / evlenmiyor / kilosunu düzeltmiyor bunları öğrendikten sonra tavsiyede bulunur. 1 27 34 1.632 Erdem Sezer @TrErdem… · 10.06.2021 Maalesef toplumumuzda böyle “iyi niyet” kılıfına sarılmış, bilmediği hayatlara müdahil olma gibi önemli bir arıza var ve bu arıza kim bilir kaç ailelerin yıkılmasına, ne saçma sapan evliliklerin kurulmasına, ne psikolojilerin bozulmasına sebebiyet veriyor. 3 17 123 2.315 Erdem Sezer @TrErdem… 10.06.2021 … Çok sevdiğim bir söz var, “cehenneme giden yol, iyi niyet taşlarıyla döşenmiştir” diye. İnşallah hal dilini öğrenir ve bu arızalarımızı tedavi ederiz. Yoksa yollarımıza döşediğimiz taşlar böyle kalp kırdıkça bizi çok hayırlı bir yere çıkarmayacak. 22 17 188 3.548

Kaynak

Fotoğrafta Erdem Sezer'in Twitter hesabından bir paylaşım görüyoruz. Erdem, kardeşiyle yürürken tanıdığı birine rastladıklarını ve bu kişinin onlara "ee çoluk çocuk yok mu oğlum daha, e hadi" dediğini anlatıyor. Sonra da bu cümlenin 10 dakika boyunca çocuk sahibi olmanın ne kadar güzel bir şey olduğu üzerine bir nutuk çektiğini söylüyor. Burada espri, tanıdık kişinin bir anda "çoluk çocuk" sorusu sorup sonra bu konuya uzun uzun konuşmasıyla ortaya çıkıyor. Bu durum, doğrudan "çoluk çocuk" sorusunun insanlar tarafından rahatsız edici bulunması ve aynı zamanda aniden böyle bir konu açılıp fazla uzatılmasının garip karşılanması üzerine kurulu.

Fotoğrafta Twitter'dan iki paylaşım görüyoruz. İlk paylaşımda Erdem Sezer, "@TrErdemSezer" isimli birine yanıt olarak, kardeşinin çocuğunun aslında ne kadar "iyi niyetli" olduğuyla ilgili nasihat çektiğini ve vicdanının tatminini yaşayıp bırakmasını beklediğini söylüyor. İkinci paylaşımda ise Erdem Sezer, "@TrErdem" isimli birine yanıt olarak, bir süre sessiz kaldıklarını ve karşı tarafın "En son ne zaman gördün az önceki arkadaşını?" diye sorduğunu söylüyor. Daha sonra "Bilmem, birkaç sene olmuştur" diyerek konuyu kapattığını belirtiyor. Bu mizahın temel noktası, ilk paylaşımda geçen "vicdanının tatminini yaşayıp bırakmasını bekledik" cümlesinin, ikinci paylaşımda geçen "Bilmem, birkaç sene olmuştur" cümlesiyle bağlantı kurulması ve bunun bir ironik karşılaştırma yaratmasıdır. Yani, "vicdanı tatmin olan" kişinin aslında konuyu çoktan unutmuş ve hatırlamamaya çalışıyor gibi bir anlam çıkarılabilir.

Resimde iki farklı tweet paylaşımı yer alıyor. İlk tweet'te bir çocuğun tedavi süreci anlatılıyor ve çocuğun ağlamasının teskin edilemediği belirtiliyor. İkinci tweet'te ise insanların hayatlarına "iyi niyetli" müdahalelerin zarar verebileceği, çocuğun yaşadığı durumun bunun bir örneği olduğu belirtiliyor. Bu iki tweet arasında bir örtük ironi var. İlk tweet'te çocuğun yaşadığı sıkıntıdan bahsedilerek bir empati duygusu yaratılırken, ikinci tweet'te bu durumun "iyi niyetli" müdahalelerin olumsuz sonuçlarına bir örnek olduğu vurgulanıyor. İkinci tweet'in birinci tweet'i ironik bir şekilde eleştirdiği söylenebilir. Bu espri, "iyi niyetli" müdahalelerin bazen istenmeyen sonuçlara yol açabildiğini ve iyi niyetin her zaman yeterli olmadığını vurgulayarak insanlara bir ders veriyor.

Fotoğrafta, Erdem Sezer'in Twitter hesabından iki tweet görülüyor. İlk tweet'te, evlenmek isteyen ama bunun için uygun olmayan kişilerin, bekarlığın keyfini sürmek için evliliğin zorluklarını abartan tavsiyeler verdiğini, aslında bekarlık sultanlığı yaşamadıklarını ima ediyor. İkinci tweet'te ise, kilolarından dolayı aynaya bakmaktan çekinen ve başkalarının da kilolarına dikkat etmesini isteyen insanların stresiyle dalga geçiyor. Her iki tweet de günlük yaşamın absürt yönlerini ele alarak, mizahi bir dille eleştiriyor.

Fotoğrafta, Twitter'da yayınlanan iki ayrı tweet görünüyor. Her ikisi de Erdem Sezer'e ait. İlk tweet'te, çocuk sahibi olmak isteyen ancak bunun için evlilik dışı bir ilişkiye girmemek için mücadele eden insanların yaşadığı zorluklardan bahsediliyor. İkinci tweet'te ise "talibim yoksa demek ki bende kusur var" diye düşünen ve ilişkiye girmek için çabalayan insanların psikolojisi ele alınıyor. Bu tweetlerdeki espri, günümüz toplumunda çocuk sahibi olmak için evliliğin şart koşulması ve bunun insanların ilişki hayatlarını nasıl etkilediğini ironik bir dille ele almasıdır. İlk tweet'te "evliliği sürdüremeyecek hale gelecekler" ifadesi, evlilik dışı çocuk sahibi olmanın toplum tarafından kabul görmediğini ve bunun bireyler üzerindeki baskı ve yükü vurgulamaktadır. İkinci tweet'te ise "talibim yoksa demek ki bende kusur var" sözü, bir ilişkiye girme arzusunun, kişinin kendi değerini ve kişiliğini sorgulamasına yol açabileceğini göstermektedir. Genel olarak, bu tweetler evlilik ve ilişki konularındaki toplumsal baskılara ve bireylerin bunlarla mücadele etme biçimlerine esprili bir şekilde dikkat çekmektedir.

Fotoğrafta iki ayrı tweet paylaşımı görüyoruz. İlk paylaşımda Erdem Sezer, insanların hayatında bazı konularda tavsiye verme pozisyonunda olan kişilerin genellikle gerçekte istemediği için mi, çocuğu olmuyor, evlenmiyor, kilosunu düzeltemiyor gibi durumlar yaşadıklarını ve bunları öğrendikten sonra tavsiyelerde bulunduklarını belirtmiş. İkinci paylaşımda ise Erdem Sezer, toplumda "iyi niyet" adı altında, insanların bilmediği hayatlara müdahale etme gibi önemli bir sorun olduğunu dile getirmiş. Bu müdahalenin ailelerin yıkılmasına, saçma evliliklerin kurulmasına ve psikolojilerinin bozulmasına sebebiyet verdiğini ifade etmiş. Her iki tweet'te de "iyi niyetli" tavsiyelerin aslında müdahaleci olduğunu ve istenmeyen sonuçlara yol açabileceğini ima ederek bir eleştiri yapılmış.

Resimde Erdem Sezer'in bir tweet'i görünüyor. Tweet'te "Çok sevdiğim bir söz var, "cehenneme giden yol, iyi niyet taşlarıyla döşenmiştir" diye. İnşallah hal dilini öğrenir ve bu arizalarımızı tedavi ederiz. Yoksa yollarımıza döşediğimiz taşlar böyle kalp kırdıkça bizi çok hayırlı bir yere çıkarmayacak." yazıyor. Şaka, iyi niyetin her zaman iyi sonuçlar doğurmadığına ve bazen iyi niyetle yapılan şeylerin bile istenmeyen sonuçlara yol açabildiğine vurgu yapıyor. "Cehenneme giden yol, iyi niyet taşlarıyla döşenmiştir" sözü de bu durumu ifade ediyor.