bırak ya hem tıklarım hem konuşurum diyen kendinden emin dışadönükler bu postta toplaşıyor
Resimde bir kapı ve iki kişi var. İki kişiden biri diğerinin karnını gıdıklamaya çalışıyor. "Ben gıdıklarım sen konuşcan" yazısı, iki kişi arasında geçmekte olan bir diyalogu temsil ediyor. Burada, gıdıklanan kişi, gıdıklanmaktan gülmekten konuşamadığı için, gıdıklayan kişinin sözlerini dinleyemeyeceğini ima ediliyor. Yani, gıdıklanma sonucunda konuşamayacağı için, kişinin gıdıklanan kişiyle iletişim kuramayacağı anlaşılıyor. Bu espri, gıdıklamanın insanları konuşamayacak kadar güldürmesini kullanan basit bir kelime oyununa dayanıyor.
Tıklamak için çok havalıyız, konuşmak için de çok tembeliz demek ki 🤪
Dışadönüklerin tek ortak noktası konuşmak mı acaba? 🤔
Sen tiklerken ben de zaten konuşmuş oluyorum 😉
Benim için tıklamayı bırakıp konuşmayı seçmek daha mantıklı 🤷♀️