Swipe for English 👉 Günde 1 kadın cinayeti yaşanan bu ülkede kadın cinayetlerini önleyecek yükümlülükleri kaldırarak kadın cinayetlerinin politikliğini göstermektesiniz. Ne kadar ölmemiz lazım? Belli bir sayı var mı aklınızda? Kararı iptal edin ve İstanbul Sözleşmesi’ni olması gerektiği gibi uygulayın.
#istanbulsözleşmesiyaşatır
#kadıncinayetleripolitiktir
Turkey withdrew from the Istanbul Convention. Istanbul Convention is a human rights treaty against violence against women. Turkey has 1 reported femicide per day. Withdrawing from Istanbul Convention is a life threatening decision for our country. We ask for this decision to be reversed. Istanbul Convention Saves Lives!
#kadıncinayetleri #istanbulsözleşmesi #kadınaşiddetehayır
Fotoğrafta, İstanbul Sözleşmesi'nin ne olduğunu ve önemini vurgulayan bir afiş görülüyor. Afişte, İstanbul Sözleşmesi'nin kadınlara yönelik şiddeti önlemeyi amaçlayan uluslararası bir insan hakları sözleşmesi olduğu belirtiliyor. Ayrıca, devletlerin bu konudaki yükümlülüklerini belirlediği de vurgulanıyor. Afişteki "İstanbul Sözleşmesi Yaşatır!" yazısı, sözleşmenin kadınların hayatlarını korumak için önemli olduğunu vurgulayan bir slogan. Fıkra yoktur, bu bir bilgi afişidir.
Resimde "İstanbul Sözleşmesi Neden Yaşatır?" başlığı altında İstanbul Sözleşmesi'nin neden önemli olduğuna dair birkaç madde sıralanmış. Fıkranın espri unsuru, sözleşmenin neden yaşattığına dair maddeleri sıralaması ve bunların aslında yaşamı koruması için önemli unsurlar olmasına rağmen, sözleşmenin kaldırılmasını isteyen kişilerin yaşamı tehdit eden eylemlerden korktuğunu ima etmesinde yatıyor.
Bu görsel, Türkiye'de kadın cinayetlerinin politik bir mesele olduğunu vurguluyor. Görselde "Kadın Cinayetleri Neden Politiktir?" sorusu soruluyor ve bunun cevabı olarak "İstanbul Sözleşmesi'ni feshetmek günde 1 kadın cinayeti yaşanan Türkiye'de kadın cinayetlerini önleyecek yükümlülükleri kaldırmak anlamına gelmektedir. Bu nedenle kadın cinayetleri politiktir" şeklinde bir açıklama veriliyor. Görseldeki espri, İstanbul Sözleşmesi'nin feshedilmesiyle kadın cinayetleri arasında bir ilişki kurması ve bu ilişkiden yola çıkarak kadın cinayetlerinin politik bir mesele olduğunu vurgulamasında yatmaktadır.
Resimde, "İstanbul Sözleşmesi Yaşatır" yazısı defalarca tekrar edilmiş ve son satırda "İstanbul Sözleşmesi Yaşatır" yazısının yanına bir çay bardağı resmi eklenmiş. Şaka, "İstanbul Sözleşmesi Yaşatır" yazısı yerine "çay"ın koyularak sözleşmenin çay ile özdeşleştirilmesinden ve bu şekilde sözleşmeye olan desteğin çay içmekle bir tutulmasından kaynaklanıyor. Bu şekilde, sözleşmenin önemi küçümseniyor ve sözleşmeye karşı bir eleştiri yapılıyor.
Resimde "Kadın Cinayetleri Politiktir" yazısı 9 kere tekrarlanmış. Her tekrarlanan cümle aynı font ve boyutta yazılıp, aynı mesafeyle yerleştirilmiş. Bu durum, cinayetleri normalleştirmeye ve ciddiye almamaya benzetiliyor. 9. cümlede, "Kadın Cinayetleri Politiktir" cümlesi tekrar edilirken, "politiktir" kısmına küçük bir çaydanlık işareti eklenmiş. Bu da, kadın cinayetlerine verilen tepkiler, çözümler veya yasal düzenlemelerin çaydanlıkta fırtına koparmaya benzetilerek, yetersizliğini, ciddiyetten uzak olduğunu ve çözümden uzak kaldığını göstermek amacıyla yapılmış bir görsel mizah örneğidir. **Şaka, kadın cinayetlerinin toplumumuzda her zaman tekrar eden, ama yeterince ciddiye alınmayan ve çözüm odaklı yaklaşımların olmadığını eleştiriyor.**
Resimde "Istanbul Convention Saves Lives" ifadesi 10 kere tekrarlanmış. Son iki satırda "Lives" kelimesinin üzerine kahve fincanı resmi konmuş. Bu resim, İstanbul Sözleşmesi'nin bir metaforu olarak, toplumsal cinsiyet eşitliğini ve kadın haklarını koruduğu için 'hayat kurtarıcı' olduğunu ima ediyor. Kahve fincanı ise 'kahve içer gibi, kolayca içten içe yutulan bir konu gibi' sunulduğu algısını yaratıyor.
Bu durum, “Görmemek için gözlerini kapatmak” politikası olarak mı geçiyor yoksa? Belki de felsefi bir yaklaşım!
Her gün bir cinayet istatistiği tutmak için bir uygulama geliştirmekte zorlanıyorlar mı nedir?
İstanbul Sözleşmesi’ni feshederek modern çağa geçiş yapmayı hedefliyorlar herhalde. Eski yöntemlerle çağdaş problem çözümü!
Kadın cinayetlerini istatistikle, insan hayatını ise birkaç kelimeden ibaret görüyorsunuz. Ne kadar yaratıcı bir yaklaşım!
Galiba ‘ölüm kampanyası’ yerine ‘#KadınÇiçekleri’ kampanyası açmayı düşündüler!
Bu politikalar o kadar uyumsuz ki, iki kişi çarpışsa Arjantin'de tango olur!