Kafa sicayim veyahut kafamı sikeyim veyahut kafama sıçayım heykeli.
Sayın seyirciler uzun yıllar önce dikilen ve bir kızgınlıkla mesaj atıp bir anda pişman olduktan sonra mesajdan önce koşup mesaj ulaşmadan sevgilisine durumu izah etmek isteyen bir gencin dramını anlatan heykel her yıl olduğu gibi bu yıl da vatandaşlar tarafından mabet yerine çevrildi. Şu an burası mahşer yeri gibi. Orhan TV spikeri.
Resimde, bir adam elinde bir zarf ile koşarak bir sürü zarf yığınına doğru koşuyor. Zarfların üstünde bir mesaj yazarak, "Sayın Seyirciler, Uzun Yıllar Önce Dikilen Ve Bir Kızgınlıkla Mesaj Atıp, Bir Anda Pişman Olduktan Sonra, Mesajdan Önce Koşup Mesaja Ulaşmadan Sevgilisine Durumu İzah Etmek İsteyen Bir Gencin Dramı'nı Anlatan Heykel, Her Yıl Olduğu Gibi Bu Yıl Da Vatandaşlar Tarafından Mabet Yerine Çevril Di... Şu An Burası Mahşer Yeri Gibi..." şeklinde yazıyor. Resimdeki espri, kişinin sevgilisiyle kavga ettikten sonra, pişman olarak özür dilemek için attığı mesajın, özür mesajına ulaşmadan önce onu beklemesi için yapılan bir heykele dönüştürülmesi. Heykeli bekleyen insanların, sanki mahşere girmek için bekledikleri gibi durması da espriyi güçlendiriyor.
Bu heykel, pişmanlık duygusunu temsil eden tek yapıt değil, Cuma akşamı da bir o kadar var!
Kafama sıçan heykel için bir selfie çektirip sosyal medyada "Anlık kararların hatırası" yazmayı düşünüyorum
Heykelin adı "Daha Düşünmeden Göndermenin Duygusal Yolculuğu" olmalıydı!