Herkes çocukluk travmasını bıraksın ben başlıyorum https://t.co/FkWPlN1oHd
Resimde dev bir zencefilli kurabiye adamın gökyüzünde yanarak düştüğü görülüyor. Şakaya gelince, zencefilli kurabiye adamın "yanıp gitmesi" ile gerçek dünyadaki zencefilli kurabiye adamın yendiği ilişkilendiriliyor. "Zencefilli kurabiye adamı nasıl yiyebilirim" sorusunun cevaplanma biçimidir bu şaka.
Resimde, yüzü gibi görünen, çakıl taşlarıyla kaplı ve denizle çevrili bir ada var. Adanın iki tarafında iki mavi taş ve ortasında beyaz taşlar var. Bu taşlar gözler olarak düşünülüyor. Adanın alt kısmında ise kırmızı bir halka var. Bu da ağız olarak düşünülüyor. Bu görsel "Adalar" adlı bir filmin sahnesinden alınmış ve bu sahnedeki espri ise şöyle: Görselde bulunan ada, yüz ifadesiyle üzgün bir suratı andırıyor. Yani ada, aslında "üzgün ada" olarak adlandırılıyor. Bu espri, "Ada" ve "Üzgün" kelimelerinin fonetik olarak benzerliğinden kaynaklanıyor.
Benim travma anımı mı dinlesinler, yoksa senin tweetini mi okuyup gülsünler diye karar veremedim 🤔
Yok canım, benimki daha ağır, bir de sen mi ekleniyorsun 😒
Hadi canım, çocukluk travması dediğin ne ki 🤪 (benim travmamı anlatamam bile)
Bu travmayı atlatabilmek için en azından 30 terapi seansı ve bir psikiyatr lazım 🧠