Mevcut ekonomik durumlardan dolayı pazar gününü evde geçiren içkiliydi bilmem ne karakterleri.

Fotoğrafta, bir koltuğa oturmuş, gerçekçi bir şekilde yapılmış gri bir uzaylı figürü var. Uzaylının vücudu çıplak ve başı insan benzeri bir yüzle. Bu fotoğrafın esprili yanı, uzaylının bir ev ortamında rahat bir şekilde oturmuş olması ve bu durumun ironik olmasıdır. Genellikle uzaylıların dünya dışı varlıklar ve gizemli oldukları fikrine dayanır. Bu fotoğraf ise, onları sıradan insanlar gibi göstererek bu klişelerle oynuyor. İnsanlar bu fotoğrafı "Uzaylıların bile sıradan hayat yaşamaktan hoşlanıyor" gibi esprilerle yorumlayarak mizah yaratıyor.

Fotoğrafta siyah giysiler içinde bir kadın ve koltuğunda oturmuş bir kadın var. Kadın koltuğa oturuyor. Kadın, "Şu dağlar nasıl bu kadar kolay yerinden oynatılıyo?" diye soruyor. Kadın oturmuş gülüyor ve cevap veriyor, "Çünkü sen onları görmüyorsun!" Bu bir espri çünkü kadın aslında yerinden oynatılmış bir şey görmüyor. Ancak espri onu "gördüğünü" varsayıyor ve bununla ilgili bir yorum yapıyor.

Fotoğrafta beyaz bir koltukta oturan küçük bir bebek görüyoruz. Bebek ciddi ve düşünceli bir ifadeyle oturuyor. "Küçük sanatçı" yazan bir tişört giymiş. Şaka, bebeğin yaşına göre çok ciddi ve düşünceli olması, sanki bir sanatçı gibi derin düşüncelere dalmış olması. Bebeğin sanat anlayışının ve düşüncelerinin büyükler tarafından abartılıp komik bir şekilde yorumlanması.

Fotoğrafta bir adam koltukta uzanmış, nargile içiyor. Adamın nargile tütmesiyle yüzü aynı anda görülebiliyor. Şaka, adamın nargile tütmesinden dolayı yüzünün de dumanlı olması ve bu durumun gülünç bir şekilde yorumlanmasıyla ortaya çıkıyor. Yani şaka, adamın nargile tütmesinden dolayı yüzünün de dumanlı olmasına ve bu durumun gülünç bir şekilde yorumlanmasına dayanıyor. Fotoğrafın Türkçesi: Adam koltuğa uzanmış nargile içiyor. Nargile tütmesiyle yüzü aynı anda görülebiliyor. Gülünç bir durum olarak nitelendirilebilir.

Fotoğrafta, bir adam tuvalet potasının üstüne oturmuş vaziyette, bir kova tutuyor. Adamın "tuvalete oturan" bir insanın yapması gereken hareketi yapmaya çalıştığı anlaşılıyor. Şaka, adamın tuvalet potası yerine kova kullanmaya çalışması ve bu durumun komikliği üzerine kurulu.

Fotoğrafta güneş gözlüğü takmış, şapka giymiş, mayo giyen bir adam bahçede bir sandalyede oturmuş. Masada elmalar ve bardak var. Adamın sanki bir şeylere çok şaşırdığı bir ifadeyle bakması "Gülümse, sen de bir şeye güldürülüyorsun." atasözünü akla getiriyor. Bu atasözü, insanları güldüren şakaların genellikle kötü ve kaba olduğunu anlatır. Fotoğraftaki adamın şaşırmış tavrı, bir şakaya maruz kalmış gibi görünüyor. Daha açıklayıcı bir şekilde, adamın gülümsememesi "Sen de bir şeye güldürülüyorsun" atasözüne gönderme yapıyor. Adamın gülümsemesi, onu gülümseten şakayı kötü ve kaba olduğunu ima ediyor.

Fotoğrafta, evde yatakta oturan üzgün ve yalnız görünen bir erkek çocuğu gösteriliyor. Resimdeki espri, çocuğun çok üzgün görünmesi ve yatakta yalnız oturmasıyla ilgili. Bu durum, izleyicilere çocuğun herhangi bir sebepten dolayı hayal kırıklığına uğradığını ve bu durumun onu üzdüğünü hissettirmek için tasarlanmıştır. Bu tür resimler, genellikle sosyal medyada veya online forumlarda, insanların duygusal tepkilerini ölçmek ve eğlence amaçlı olarak kullanılır.

Fotoğrafta, bir kadın evinde televizyon izliyor ve bir adam ise dışarıdan ona bakıyor. Adam, kadının televizyonda gördüğü şeye hayran gibi duruyor. Kadının televizyonda izlediği şey, onu izleyen adamdan daha iyi bir şey gibi görünüyor. Bu fotoğrafta, adamın kadını "televizyonda izlediği" kişiden kıskanç olduğu ve kadının dikkatini çekmeye çalıştığı esprili bir şekilde gösteriliyor. Esprinin anlamı "televizyondaki adam daha yakışıklı mı?" veya "benim yerime televizyonu mı izliyor?" gibi sorular üzerinden yorumlanabilir.