İnanılması güç ilginç bir hikayeyle geldimmm. Keyifli okumalar 👋🏻 Daha fazla hikaye,bilgi ve haber için bizi takip edip beğenmeyi unutmayın; @sizbilindiye #bilgi #pratikbilgiler #faydalıbilgiler #gerçek #ilginçbilgiler #ilginçvideolar #ilginç #sıradışıbilgiler #keşfet #bilim #haber
Fotoğrafta, 17 yaşında uzak yol gemilerinde çalışmaya başlayan İsveçli bir denizci olan Carl Emil Petterson'un hayatından bir hikaye anlatılıyor. Hikayede, Petterson'un bir Alman firmasının gemisinde çalışmaya başladığı ve 1904 yılında Pasifik Okyanusu'ndaki Tabar Adası yakınlarında batan SS Herzog Johan Albrecht adlı gemide mürettebat olduğu belirtiliyor. Ancak, Petterson'un kazadan sağ kurtulduğu ve adanın sahiline ulaşmayı başardığı da vurgulanıyor. Fıkra, Petterson'ın 17 yaşında denizci olmasına ve bir gemi kazasından sağ kurtulmasına rağmen yaşının hâlâ genç olmasına ve kurtulma hikayesinin bir espri unsuru olarak kullanılmasına dayanıyor. Kısacası, fıkra Petterson'un genç yaşta denizcilik kariyerine başlamasına ve bir gemi kazasından sağ kurtulmasına atıfta bulunarak, onun yaşının hala genç olduğunu ve bir gemi kazasından sağ kurtulmasına rağmen, gençliğinin hala devam ettiğini ima ediyor.
Resimde, ellerinde fotoğraf tutan bir grup insan görünüyor. Fotoğrafta, mavi gözlü, yakışıklı bir denizci var. Görünen o ki, denizci buraya yemek yemeye gelmiş ve adalıların dikkatini çekmiş. Adalıların şaşkınlığı, denizcinin güzelliği ve yakışıklılığı karşısında, onu yediklerini düşünmelerini engellemiş. Şaka, adalıların "Yamyam" olmalarına rağmen denizcinin yakışıklılığına hayran kalıp onu yeme düşüncesinden vazgeçmelerini ima ediyor.
Fotoğrafta Kral Lamy'nin kızı Prenses Singdo ile evlenen Petterson ve aileleri görüyoruz. Yazının espri kısmı Petterson'un Prenses Singdo ile evlendikten sonra Hindistan cevizi ticaretiyle uğraşması ve kendi bahçesini kurması. Bu, Hint cevizi üretmesiyle ilişkilendirilerek mizah yaratılmış. Yani evlendikten sonra "Hindistan cevizine girmiş" gibi.
Fotoğrafta bir aile görünüyor. Aile bireyleri birbirlerine sarılmış ve gülümsüyor. Şaka, ailenin aslında "Hint cevizi" değil "Hindistan cevizi" yetiştirdiğini ima ediyor.
Fotoğrafta, 8 çocuğu olan ve işlerinde başarılı bir adam olan Petterson ve ailesi görülüyor. Fotoğrafın altındaki yazı Petterson'ın eşinin vefat etmesinden sonra işlerini kötü yönettiğini ve İsveç'e döndüğünü anlatıyor. Şaka, Petterson'ın 8 çocuğu olmasına rağmen, İsveç'e dönmesinin, eşinin ölümünden sonra işlerinin kötü gitmesi nedeniyle olmasını ima ediyor. Bu da, "8 çocukla nasıl İsveç'e dönebilirsin?" sorusunu akıllara getiriyor.
Resimde, bir adamın 1920'lerden kalma fotoğrafı bulunuyor. Altında ise, adamın Jessie Louisa Simpson ile tanışıp, Tabar Adasına döndükten sonra evlendikleri yazıyor. Ancak, adamın eşinin soyadı "Simpson" olduğu için, yazıda kullanılan "Simpson" kelimesi esprili bir şekilde "Simpson" çizgi filminin kahramanlarına atıfta bulunuyor. Esprinin özünü "Simpson" soyadı ile "Simpson" çizgi filminin kahramanlarının ismi arasında ki bağlantı oluşturuyor.
Resimde bir adamın fotoğrafı ve Tabar Adası'nın haritası var. Adamın fotoğrafı üzerinde "@sizbilindiye" yazıyor. Altında ise "1935 yılında eşini kanserden kaybettikten sonra Petterson, Tabar Adasını terk etti ve 2 yıl sonra Sydney'de kalp krizi geçirerek hayatını kaybetti. İsveç'te ve ikinci vatanı Tabar Adası'nda bir halk kahramanı olan Carl Emil Petterson'un ilginç hayat hikayesi birçok kitaba ilham ve konu oldu." yazıyor. Bu komik bir gönderi çünkü Tabar Adası, Avustralya'da bulunan ve Sydney'den çok uzakta olan küçük bir adadır. Adamın kalp krizi geçirerek öldüğü iddia edilen Sydney, Tabar Adası'ndan çok uzakta olduğu için esprili bir şekilde bir "kezban"ın hayatını anlatıyor.
Henüz bişi yazılmamış